Alan Sınavı (ÖABT) Coğrafya Denemesi Çöz (ÇÖZÜMLÜ)

Alfred Wallace, “Hayvanların Coğrafi Dağılımı" adlı eserinde, hayvan coğrafyası bölgelerinin sınırlarını çizmiştir. Bunlar; Palearktİk bölge, Oryantal bölge, Avustralyen bölge, Etiyopyen bölge, Ne-otropîkal bölge, Nearktik bölge, Antarktika bölgesi. Bu belirleme içerisinde Türkiye, hayvan coğrafyası bölgelerinden Palearktİk bölgeye dahildir. Cevap A

Hîdrasyon: Kayayı oluşturan mineral ve elementlerin su ile birleşmesi sonucunda meydana gelen kimyasal olaya denir. Bu olay sıcak ve nemli bölgelerde daha aktif olarak meydana gelmektedir. Şöyle ki; suyun minerallerin bünyesine girmeleri ile hacim artışı meydana gelmekte ve kayalann aşınmaya karşı dirençleri azalmaktadır. Bu durum ise aşınmayı kolaylaştırmaktadır. Karbonasyon: bir mineral ile karbonat veya bikarbonat iyonlannın birleşmesidir. Karbonasyon olayı sonucunda eriyebilir hâldeki bikarbonatlar teşekkül etmekte ve bu eriyikler, nispeten zayıf asit reaksiyon gösteren eriyiklerden daha fazla eritici çözücü güce sahiptir. Hidroliz: Suyun bünyesindeki H ve OH iyonlanndan H iyonunun, kaya ve topraktaki alkali metallerin yerine girmesi ile meydana gelen olaya denir. Hidroliz olayında aktif rolü, H İyonu ve onun aktivitesi oynamaktadır. Redüksiyon (indirgenme): Oksidasyonun aksine, oksijenin az olduğu ortamlarda meydana gelen bîr olaydır. Bir elementin elektron kazanması veya bir maddenin oksijen kaybetmesidir. Bu olay, toprak altında toprak tanecikleri arasındaki gözeneklerin tamamen su ile dofu olduğu zayıf direnajlı yerlerde cereyan eder. Ancak Denü-dasyon, toprak oluşumu sırasında meydana gelen kimyasal bir olay değildir. Bu kavram, dış kuvvetlerin süpürmesini yani su ve rüzgârın süpürmesi olayını kasteder. Cevap E

Savan İklimi; 10° enlemleri ile dönenceler arasında, Orta Amerika'da, Sahra Çölü ile Ekvatoral Afrika arasında, Güney Afrika’da, Güney Amerika’da, Kuzey Avustralya’da ve Madagaskar’ın batısında görülür. Yazlar sıcak ve yağışlı, kışlar sıcak ve kurak geçer Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği yaz aylarında konveksiyonel yağışlar görülür. Kış aylarında subtropikal yüksek basıncın (DYB) etkisinde kaldığından kış kuraklığı belirgindir. Muson İklimi, Muson rüzgarının etkisiyle yazlar sıcak ve bol yağışlı geçer Kışlar be ılık ve kuraktır. Muson iklimi İlmi; Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya kıyılarında, Madagaskar’ın doğusunda, Avustralya’nın kuzeydoğusunda Kuzey Amerika’nın güneydoğu kıyılarında görülür. Cevap C

"Düzey 1" istatistiki Bölge Birimleri “Düzey 2” İstatistik! Bölge Birimlerinin gruplandırması sonucu tanımlanmış olup, 12 adettir. “Düzey 2 İstatistiki Bölge Birimleri, “Düzey 3” kapsamındaki komşu illerin gruplandırılması sonucu tanımlanmış olup, 26 adettir. "Düzey 3” ise kapsamındaki İstatistiki Bölge Birimleri 81 adet olup il düzeyindedir. Yani her il bir istatistiki Bölge Birimini tanımlamaktadır. Cevap B

A, O, D ve E seçeneklerinde verilenler organik varlıklardır. Fakat sorunun “B” seçeneğinde verilen karbondioksit, organik bîr varlık değildir. Cevap B

A, B, C ve E seçeneklerinde verilen durumlar Dördüncü Zaman yani Kuvaterner dönemde görülen olaylardır. Ancak Kaledoniyen ve Hersiniyen kıvrımları, yaklaşık 375 milyon yıl sürdüğü tahmin edilen Birinci Zaman (Paleozoik) dönemde oluşmuştur. Cevap D

Sorunun A, B, C ve E seçeneklerinde verilen özellikler, modern tarım yöntemlerinin yaygın oiduğu ülkelerde görülen özelliklerdir. Fakat bu yöntemde, üretimde doğal şartlara bağlılık söz konusu değildir. Ayrıca modern tarım yöntemi, nüfus yoğunluğunun fazla, tarım alanlarının sınırlı olduğu ülkelerde ve bölgelerde gelişmişlik derecelerine göre uygulanır (Hollanda, Belçika, Almanya, İsrail, Japonya vb.). Bu yöntemde, eide edilen verim ve gelir fazla olur. Cevap D

Köy altı yerleşmeleri, köydeki insanların değişik sebeplerle köylerinden ayrılarak daha küçük birimler hâlinde oluşturdukları ve bir veya birkaç evden oluşan yerleşmelerdir. Bunların bir kısmı sürekli (divan, çiftlik, mezra, mahalle) bir kısmı ise geçici {yayla, oba, kom, ağıl, dam vb.) yerleşme şekilleridir. Tek ev ile köy arası yerieşmeler olan köy altı yerleşmeleri, çoğunlukta yılın sadece ilkbahar ve yaz mevsimlerinde geçici olarak kullanılır Oevafl C

Termessos antik kenti Antalya itimizde yer almaktadır (Korkuteli yolu Üzerinde). Antalya'nın 30 km kuzeybatısında, iki dağ arasındaki doğal bir düzlük üstünde, deniz düzeyinden 1050 m yükseklikte kurulu antik bir kenttir. Cevap E

Sorunun A, B, C vo O cc-onnMorlndt vMİk-n durumlar, tarımsal nüfu* yoğunluğu fazla olan yerlerin yani dağlık ynrierln rt/Htkğidlr, Çünkü la ; rım alanlarının a/ olduğu (v^y/ı d: .rjlık) y- > ' ir. tarımsal nüfus yoğunluğu fa ladır Orrv-gin Doğu Karadeniz kıyılaFi ite Doğu An ırioiu'dn t-ırırr. ul yoğunluk feda iken, tarım orazi:tinin g^niş -Iduou (ove ve plato yüzeyleri) fç Anadolu v<* ■ -ün- ydoğu Anadolu ile endüstrileşme ve kentlpşmr or minin yüksek olduğu Marmara’da çok azdır Görüldüğü üzere, tarımsal nüfus yoğunluğu fazia olan yeriu. de şartlar olumsuz olduğu İçin sanayi ve ticaretin gelişmesi beklenmez. Cevap E

Ülkemizde ilk toprak etütleri, Tarım Bakanlığımızın uzmanlan ve Amerika Birleşik Devletleri nden davet edilen Amerikalı toprak uzman olan Haıvey Oakes ile birlikte yapılmıştır. 1952-1954 yıllarında gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde, 1954 yılında 1/800.000 ölçekli “Türkiye Umumi Toprak Haritası" yayınlanmıştır. - Cevap B

Sorunun A, Br C ve D seçeneklerinde verifen dağ-kıta eşleştirmeleri doğrudur. Ancak E seçeneğinde verilen eşleştirme yanlıştır. Çünkü Kilimanjaro Dağı, Afrika Kıtası'hda yer alır. Hatta bu dağ, kıtanın en yüksek dağıdır. Cevap E

Söz konusu devletlerin kurdukları birliğin adj Be-nelüks Bîrtiğfdir. Benelüks, üç komşu ülkenin (Belçika, Hollanda ve Lüksemburg) dahil olduğu bir ekonomi birliğidir. Bu birlik, Avrupa Birİiği’nin öncüsü niteliğindedir. Benelüks; Belçika (Belgium), Hollanda (Netherlands) ve Lüksemburg (Luxembourg) ülkelerinin ilk hecelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bîr isimdir. Cevap C

Sorunun A, B, C ve D seçeneklerinde verilen eşleştirmeler doğrudur. Fakat Ordu-Sera eşleştirmesi yanlıştır. Çünkü bir heyelan set gölü olan Sera Gölü, Trabzon ilimizde yer almaktadır (Akçaabat ilçesi). Cevap E

Kuzey ve güney yarım kürelerde, mevsim sürelerinin farklı olmasının temel nedeni, Dünya’nın yörüngenin elips şeklinde olmasıdır. Cevap D

Hollanda Devletî ile önemsenecek bir boyutta ticaret hacmi bulunmamaktadır. Hatta Hollanda, ithalat ve ihracat sıralamasında ilk on iki ülke arasında bile yoktur. Cevap B

Sorunun A, C, D ve E seçeneklerinde verilen bölümler, bozkırların yaygın olduğu bölümlerdir. Fakat Doğu Karadeniz Bölümü, bozkır bitki örtüsünün yaygın olduğu bir yer değildin Tam tersi, bu bölüm orman yününden zengin otan ve yüksek .kesimlerde İse alpin çayırlarının yaygın oiduğu bir bölümdün Bu nedenle bu bölüm, küçükbaş hayvancılıktan ziyade, büyükbaş hayvancılık İçin elverişli bir ortam oluşturmaktadır, Cevap B

Sorunun A, B, C ve D seçeneklerinde verilen ülkeler, farklı yarım kürelerde oldukları için aynı anda zıt mevsimleri yaşanır. Fakat Gürcistan ile Nepal aym yarım kürede (KYK) bulundukları İçin söz konusu durum gözlenmez. Cevap E

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen topraklara, ülkemizdeki her iklim bölgesinde rastlamak mümkün değildir. Bunlar bellî iklim alanlarının karakteristik topraklarıdır (Örneğin podzol Batı Karadeniz ile çemezyom ise Erzurum-Kars Platosu ile özdeşleşmiştir). Ancak alüvyal topraklar, akarsuların biriktirmesi sonucu oluşan ve mineralce zengin olan ova topraklarıdır. Türkiye’nin her bölgesinde bu topraklara az veya çok rastlamak mümkündür Çünkü Türkiye'nin her bölgesinde çok sayıda akarsu bulunmakta ve bunlar da birçok ovayı oluşturmuştur. Cevap C

Türkiye'de buzul aşınım ve birikim şekillerine, bazı bölgelerimizde yer alan ve yükseltisi fazla olan dağların 3000 m'sînden daha yukarılarda rastlanır. Yani bölgelerimizin veya bölümlerimizin hepsinde buzul topografyasına rastlanmayabilir. İşte yükseltinin az olduğu Batı Karadeniz ve Kıyı Ege bölümlerinde buzul şeklilerine rastlanmaz. Cevap A

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen geçit-ter doğru eşleştirilmiştir. Ancak Mersin-Gülek Geçidi eşleştirmesi yanlıştır. Çünkü bu geçit. Adana sınırı ıçensinde yer alır (Pozantı). Cevap C

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen göller, alüvyal set gölleridir. Ancak Abant Gölü, heyelan set gölüdür. Cevap C

.Saramın A, B, C ve D secilerinde verilen barajlar, Fırat Nehri üzerinde kurulmuş olan barajları-mızdır. Fakat Kralkızı Barajı, Diyarbakır ili sınırları içerisinde Dicle Nehri’nin ana kolu olan Maden Çayı üzerinde yer almaktadır. Cevap E

TÜİK'in 2012 ytlı verilerine göre, etkin (çalışan) nüfusumuz 51 milyon kişidir (%67,6). İstihdam edilenlerin iktisadi faaliyet kollarına dağılımı ise şu şekildedir; 1. Hizmet %49,4 2. Sanayi % 26 (Bu oranın % 6,9'u inşaat sektörüne aittir.) 3. Tarım % 24,6 Cevap B

Battamyus, “Geographike Huphegesis” (Coğrafya Kılavuzu) adını taşıyan kitabında Dünya’yı bölgelere ayırmıştır. Batlamyus bu eserinde, ko-rografyadan (yerlerin tasvirinden) çok, belirli yerlerin çeşitli özelliklerinin hesaplanmasıyla İlgili matematiksel ölçümler ağır basmaktadır. Ayrıca sorunun D ve E seçeneklerinde verilen eserler yine Batlamyus'a aittir. Batlamyus, astronomi bilgilerinin sentezini yapmış ve savunduğu evren modelini "Mathematike Syntaxis” (Matematik Sentezi) adlı kitabında açıklamıştır. Bu eser, daha sonra Me-gale Syntaxis (Büyük Derleme) olarak anılmış ve Arapçaya çevrilmiştir. Batlamyus’un çalışmalarını kendi İncelemeleriyle geliştiren Araplar, bu kitaba “el-Mecistr adını verdiler. Arapçadan Latİnceye çevrilirken de “Almagest" olarak adlandırılmıştır. On üç kitaptan oluşan bu eserde Batlamyus, astronomi bilgilerinin sentezini yapmış ve savunduğu evren modelini açıklamıştın Yani DünyaTyı bölgelere ayırmamıştır. Diğer seçeneklerde verüen Mu-hammediye adlı eser Ali Kuşçu'ya ve Georaphia Generatıs ise Bernhard Varenîus’a aittir. Cevap C

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen özellikler, Doğu Anadolu'nun Özelliklerindendİr. Fakat "Nüfus miktarı bakımından beşinci sırada yer alır." bilgisi yanlıştır. Çünkü bölge, nüfus miktarında yedinci sırada yer almaktadır. Cevap C

Yerçekimi, tan-gurup süre farkı ve gece-gün-düz süre farkı, Dünya’nın şekline bağlı olarak, Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe artmaktadır. Ancak çizgisel hız ve güneş ışınlarının geliş açısı, Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe azalır. Cevap E

Kutup ışığı (Aurora) olayının yaşandığı ve radyo dalgalarının yansıdığı atmosfer tabakası İyonosfer’dir. Bu tabaka, Şemosfer’in Üst sınırından itibaren, 300-325 km yüksekliklerine kadar çıkar. Burada gaz molekülleri oldukça seyrektir. Buradaki gazlar, ultraviyole ışınlarının etkisi İle iyonlarına ayrılmıştır. Sıcaklık, 250“C civarındadır. Ayrıca yerçekimi azaldığı için iklim üzerinde belirgin bîr etkisi yoktur. Cevap D

Akarsuların aşındırmasında yatak eğimi, akarsuyun akış hızını belirlediği için temel etkendir. Çünkü bu durum, akarsuyun aşındırma gücünü etkilemektedir. SorununB.C.DveE seçeneklerinde verilen oluşumlar, akarsu yatağında eğimin azalmasına bağlı olarak oluşmyş olan akarsu biriktirme şekilleridir. Ancak akarsuların derine aşındırmasıyla oluşan ”V” şekilli, tabansız, genç vadilere “çentik vadi’’ ya da “kertik” denir. Türkiye’nin bugünkü görünümünü 3. zamanın sonu ve 4. zamanın başında kazanmış olması nedeniyle, Türkiye akarsuları henüz denge profiline ulaşmamıştır. Yani akarsuların yatak eğimleri fazladır. Bu nedenle Ülkemizde çok sayıda çentik (kertik) vadi bulunmaktadır. Belirtildiği üzere, çentik vadinin de oluşabilmesi için yatak eğiminin artması gerekir. Cevap A

Sorunun A, B, C ve D seçeneklerinde verilen şehirlerde görülen iklimin yağış rejimi düzenlidir. Fakat Çorum ilimiz, Orta Karadeniz Bölümü’nün iç kısımlarında yer alır. Yani Çorum'un denizden uzak olması ve ikliminin karasallaşması, buranın yağış rejimini değiştirmiştir. Cevap E

Türkiye'den Kuzeydoğu yönüne doğru gidildikçe; çizgisel hızın azaldığını, yerel saatin daha ileri olduğunu ve meridyenler arasındaki mesafenin azaldığını gözlemlemek mümkündür. Çünkü ülkemiz Kuzey Yarım Küre’de ve Doğu Yarım Küre’de bulunmaktadır. Cevap B

Tebeşir, derin deniz canlıları olan tek hücreli Glo-bugerina'larm (Globijerina) birikimi sonucu oluşan organik tortul taştır. Bu kayaçlarsaf, yumuşak ve kolay dağılabilen bir kalkerdir. Gözenekli olduğu için suyu kolay geçirir. Çakıltaşı (Konglomera): Genelde yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır. Mermer: Kalkerin yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması, yani metamorflzmaya uğraması sonucu oluşur. Diyorit: Birbirinden gözle kolayca ayrılabilen açık ve koyu renkli minerallerden oluşan iç püskürük bir taştır. İri taneli olanları, ince tanelilere göre daha kolay dağılır. Ancak fillat, kiltaşının (şist) yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması yani metamorflze olması sonucu oluşur. Yani fillat, dış püskürük bir kayaç değildir. Cevap E

Toprak oluşumunu etkileyen etmenler şunlardır: a. Klimatik faktörler (iklim koşullan) b. Biyolojik faktörler (bitkiler, hayvanlar ve insanlar) c. Topografik faktörler (eğim, bakı ve yükselti) d. Ana kayanın özellikleri e. Zaman faktörü ' - - - - Fakat verilen bu faktörler içerisinde en fazla etkili olan yani temel belirleyici olan iklim koşullarıdır. Ülkemizde de iklim çeşitliliğinin fazla olması toprak türlerinin çok etkilemiştir. Cevap D

1. Silindirik Projeksiyon: Bir kürenin çevresine silindir şeklinde bir kâğıt sarılmasıyla oluşturulur. Ekvator çevresinde bozulma az iken, kutuplara gidildikçe bozulmalar artar. Çoğunlukla kara ve deniz ulaşımında kullanılan haritaların çîzîminde bu yöntem kullanılır. Silindirik projeksiyonla çizilen haritalarda kutuplara yakın bölgeler olduğundan daha büyük görünür. Cevap A

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen santraller, yenilenemez enerji kaynakları ile elektrik üretimi yapmaktadır (linyit ve doğal gaz). Fakat C seçeneğinde verilen “Tercan" hidroelektrik santralidir (Erzincan). Yani bu santralde, yenilenebilir enerji kaynağı ile elektrik üretimi yapılmaktadır. Cevap C

Sorunun A, C, D ve E seçeneklerinde verilen özelliklerin hepsini, ılıman karasal (step) iklim özellikleri görülen yerlerde görmek mümkündür. Ancak sorunun B seçeneğinde verilen “Mutlak nem miktarı fazladır.* durumu, karasal ortamlarda görmek çok zordur. Çünkü karasal ortamlar, denizden uzak olduğu için mullak nem miktarı az olan yerlerdir. Zaten nem miktarı az olduğu için tahıl üretimi yaygın, bitki örtüsü bozkır ve sıcaklık farklılıkları fazladır. Cevap B

Sorunun A, B, C ve E seçeneklerinde verilen özellikler, Tuz Gölü’nün özelliklerindendir. Fakat Tuz Gölü'nün ulaşım İçin kullanılması yanlış bir bilgidir. Cevap D

Dünya, 3 Ocak tarihinde Güneş'e en yakın kom^ ma gelmesine rağmen, Kuzey Yarım Kürekle en düşük sıcaklıkların Ocak ayında ölçülmesinin temel nedeni, Dünya’nın eksen eğikliğidir. Çünkü bu tarihlerde güneş ışınları, GYK’ye dik açılarla düş-mekisriiı. Bu yarım küre çok ısmırken, KYK fazla ısınmamaktadır. Cevap D

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, yıllık yağış ortalaması az olan ve buharlaşmanın da fazia olduğu bir coğrafi bölgemizdir. Söz konusu durum, tarımda sulamayı zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle, burada kuru tarım yöntemi yaygın durumdaydı. Ayrıca bölgedeki yaklaşık üç milyon hektar alan sulanamıyordu. Üstelik önemli oranda tarım alanı da sıklıkla nadasa bırakılıyordu. Ancak GAP’ın büyük oranda faaliyete geçmesiyle birlikte, artık bölgede sulu tarıma geçilmiş olup, tahıl ekim alanları azalmaya başlamış ve sanayi bitkilerinin ekim alanı da sürekli genişlemiştir. Cevap C

Daha önce gezegen olarak tanımlanan Plüton, Uluslararası Gökbilim Birliği’nin (IAU) yeni tanımlamasına göre, 24 Ağustos 2006 tarihinden itibaren “Cüce Gezzegen" olarak kabul edilmektedir. Cevap E

Coğrafya öğretiminin amaçlarına ulaşması, tutarlı ve geçerli bazı ilkeler uygulanmasına bağlıdır. Bu ilkeler şunlardır: 1. öğrenene görelık ilkesi 2. Yakından uzağa İlkesi 3. Somuttan soyuta ilkesi 4. Bilinenden bilinmeyene ilkesi .! 5. Açıklık ilkesi 6. Aktivite ilkesi 7. Güncellik ilkesi 8. Bütünlük ilkesi Ancak sorunun A seçeneğinde verilen öğretene görelik İlkesi öğretimde uygulanan bir ilke değildir. Cevap A

Sorudaki açıklama, öğretmenin kapsam geçerlilik türünü dikkate almadığını gösterir. Kapsam geçerliliği: Bir ölçme aracının yoklanması gereken konu, ünite ya da tüm davranışları kapsayıp kapsamadığı iie ilgilidir. Başka bir deyişle kapsam geçerliliği, testin kapsam yönünden maksada uygun olması yani doğru ölçmeyi yapması demektir. Bir testin hangi davranışları kapsayacağı; “belirtke tablosu" ile belirlenir. Bu tablo, davranışların konulara ne kadar ağırlıkta dağıldığını gösteren iki boyutlu bir çizelgedir. Cevap B

Sorunun A, B, D ve E seçeneklerinde verilen yaklaşımlar, içerik düzenlemede kullanılan yaklaşımlardandır. Ancak C seçeneğinde verilen “sosyal merkezli programlama yaklaşımı” kullanılan bir yaklaşım değildir. İçerik düzenlemede kullanılan yaklaşımlardan bazıları aşağıda verilmiştir. 1. Doğrusal programlama yaklaşımı 2. Sarmal programlama yaklaşımı 3. Modüler programlama yaklaşımı 4. Sorgulama merkezli programlama yaklaşımı Cevap C

öğretmenin coğrafya dersinde kullandığı öğretim yöntemi örnek olay yöntemidir. Bu yöntem, gerçek hayata dayalı öyküler etrafında düzenlenmiş öğ retim etkinliklerini ifade etmektedir. İlk defa 1920 yılında Harvard Üniversitesinde işletme yönetimi derslerinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde, hem bir konuyla ilgili hedeflore ulaşma hem de bir problemin çözülmesi amaçlanabilir. Ru yöntem, belirti bir öğretim konusu ile İlgili porçok hayatla karşılaşılan problemlerin sınıf ortamında nod< n-sonuç ilişkisine göro incelenerek çözümlenme i yoluyla Öğrencilerin o konu İle ilgili bilgi, r* ı eri ve tutum kazanmasını sağlamak için kullanılır Ayrıca bu yöntem, öğrencilerin, benzer olaylar karşıcında daha hızlı ve etkin çözüm yolları bulmalarına da yardımcı olabilecek bir yöntemdir. Cevap A

Coğrafya öğretmeninin, sınıfını İki gruba aytrma-Öğrencilere kısa bir hazırlık sûresi vermesi ve soran ve yanıt veren birer grubu oluşturma zıt panel tekniğidir. Cevap D

Öğretmenin coğrafya dersinde kullandığı öğretim yöntemi sunuş yoluyla öğretimdir. Bu yöntemde, işlenen derste bilgiyi sağlayan, genellemeleri ve kavramları sunan, bunları açıklamaya yarayan ve örnekleri seçip öğrencinin hizmetine sunan asıl faktör öğretmendir. Bir başka deyişle bu yaklaşımda öğretmen, etkinliklerin merkezindedir. Sunuş yoluyla öğretim yöntemi, öğretmen öğrenci arasında yoğun bir etkileşimi gerektirmektedir. Öğretmen, öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamaya çalışmalı. Ayrıca başlangıç sunuşlarını öğretmen yapmalı, hemen arkasında öğrencilerin fikirlerini, örneklerini ve tepkilerini almalıdır. Cevap B

Öğretmenin coğrafya dersinde kullandığı öğretim yöntefni Sokrat semineri yöntemidir. Bu yöntem, anlaşılması güç bir konuda üst düzey bir metnin ya da karmaşık bir konunun grup tarafından tartışılmasına yönelik bir yöntemdir. Soru kökünde de Zeynep Öğretmen’in "Türkiye'de Toprak Türleri” konusunda öğrencilerine .üst düzey bîr metin vererek öğrencilerin tartışmasını sağladığı belirtilmektedir. Cevap C

Soruda verilenlerde forum tekniğinden bahsedilmiştir Bu teknikte, konuyla ilgili farklı görüşlere sahip kişilerin kendi birikimlerinl paylaşmaları ve izleyicilerin de söz alarak tartışmaya katılabilmelerini sağlamaktadır. Cevap C