1. Anasayfa »
  2. KPSS Türkçe Testleri

KPSS Türkçe Deneme Sınavı 12

Tebrikler - KPSS Türkçe Deneme Sınavı 12 adlı testimizi başarıyla tamamladınız.

Sınavda size  %%TIME_ALLOWED%% saniye verildi %%TIME_USED%% saniyede sınavı tamamladınız.

Bu sınavda soruların %%TOTAL%% soruya karşılık, %%SCORE%% doğru %%WRONG_ANSWERS%% yanlış cevap verdiniz.

Sınavdan aldığınız puan: %%PERCENTAGE%%

Sınav sonucunuz hakkındaki değerlendirmemiz: %%RATING%%


Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Doğu’nun sınırlarına sığmayıp bulunduğu coğrafyayı ve çağları aşmış, uzun bir hikâyedir Leyla ve Mecnun. Oysaki sadece Arap kabilelerinin birinde yaşayan Kays ile Leyla’nın aşk hikâyesiydi. Ama anlattığı duygu, nefes alan tüm insanların yüreğinde filizlenen bir ateşin bestesiydi.

Bu parçada geçen “bulunduğu coğrafyayı ve çağları aşmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A
Herkesçe sevilen ve kaynak gösterilen bir ürün hâline gelmek
B
Yazarına yaşamı boyunca taşıyacağı bir ün kazandırmak
C
Hemen herkesin karşı karşıya kalabileceği durumları içermek
D
Kendinden sonra yazılan eserlerin yazım sürecini etkilemek
E
Evrensel bir çizgiye ulaşarak kalıcı bir nitelik kazanmak
Soru 2

Bazı yazarlarımız, —- asıl adlarını -— birtakım kitaplarında takma ad kullanmıştır; -— Peyami Safa, Server Bedii imzasıyla birçok kitap yazmıştır.

Bu cümleyi anlam bakımından tamamlayan en uygun sözler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A
ölümsüz - göstermeden - ne de olsa
B
çok sevilen - öne çıkararak - örneğin
C
popüler - açığa çıkarıp - oysa
D
bilinen - gizleyerek - çünkü
E
ün yaptıkları - saklayıp - söz gelimi
Soru 3

(I) Zehra romanının Suphi Bey’i, kendinden yirmi yıl önce yayımlanmış İntibah’ın Ali Bey’inin neredeyse aynısıdır. (II) Tanzimat’la beraber otoriter sultanın artık çok da etkili olamaması toplumu “babasız” bıraktığı için toplum da kaygan bir zemindedir. (III) Bu durum hem siyasal hem de edebî söylemde “baba arayışı” biçiminde dile getirilmiştir. (IV) Nitekim bu dönem romanlarının genel bir özelliği olarak başkarakterler, dolayısıyla metinler yetimdir. (V) Tanzimat romanlarının temel benzerliklerinden biri olan başkarakterin yetim olması, İntibah ve Zehra'da daha çok göze çarpar.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A
I. cümlede, yaklaşıklık anlamı vardır.
B
II. cümlede; yargı, nedeniyle verilmiştir.
C
III. cümlede, aşamalılık söz konusudur.
D
IV. cümlede, kişileştirme yapılmıştır.
E
V. cümlede, karşılaştırma söz konusudur.
Soru 4

Bal bal demekle ağız tatlanmaz.” sözüyle vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A
Güzel bir şeyin, onu elde edecek gibi görünenin değil kısmeti olanın eline geçeceği
B
Sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmayacağı
C
İmkânları geniş bir işin başında bulunan kimsenin bunlardan az da olsa yararlanacağı
D
Güzel şeylerin çevresinde, ondan yararlanmak isteyen asalakların dolaşacağı
E
Bir şeyin veya bir kimsenin göründüğünden çok farklı olabileceği
Soru 5

Gazlı (I) içecekler (II) ve tatlılar,(III) şeker deposudur. Bunlar daki şeker, dişlere yapışabiliyor.(IV) Şeker ise dişlerde ne kadar uzun süre (V) kalırsa onlara o kadar zarar veriyor.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi yapı bakımından ötekilerden farklıdır?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 6

Kapadokya masalsı (I) kaya oluşumları ve dikkat çekici kaya (II) mimarisi ile ünlü. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde 1985’ten beri (III) yer alan Kapadokya, her (IV) yıl dünyanın dört bir yanından yaklaşık 2,5 milyon turist tarafından ziyaret ediliyor.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerin türleri aşağıdakiierin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A
Sıfat - İsim - Edat - Sıfat
B
İsim - İsim - Bağlaç - Sıfat
C
İsim - Sıfat - Bağlaç - Zamir
D
Sıfat - Sıfat - Edat - Zamir
E
Zarf - İsim - Edat - Sıfat
Soru 7
Kentimizin en büyük yapılarının yanında küçük, gecekonduyu andıran bakkal ve manav dükkânları yan yana dizilmiştir. Aşağıdaki cümlelerden hangisi öğelerinin dizilişi bakımından bu cümle İle özdeştir?
A
Yaşar Kemal’in her anlatısının odağında insan vardır.
B
Küresel ısınma etkisiyle açık denizlerdeki deniz buzullarının küçülmesi kutup ayılarının avlanma ve beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor.
C
İçinde yaşadığımız teknoloji çağı bizlere çok sayıda ekranla etkileşim içinde olduğumuz dijital bir dünya sunuyor.
D
İnce işçilik örneği sergileyen bu kitapta herkesin karşı karşıya kalacağı sorunlar etkileyici biçimde işlenmiş.
E
Ekranlardan uzak kalamama durumunun nedenlerinden biri çevrim içi sosyal ağlardaki gelişmelerden haberdar olma isteği.
Soru 8

Sokakta yavaş yavaş ilerliyorum. İnsanların kendilerini yağmurdan koruyup korumadıklarına baktım. Kimsenin kendini korumak gibi bir derdi yoktu. Herkesin aklı başka yerdeydi.

Bu parçada aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A
Ünsüz benzeşmesi
B
Ünlü daralması
C
Ünsüz düşmesi
D
Ünlü düşmesi
E
Ünsüz yumuşaması
Soru 9

Cüneyt Oğuztüzün’ün hikâyesi de (I) âşığı olduğu Anadolu’ya benzer; ömrü, zerafet (II) ve sabırla işlenil miş bir isyandı. 0 , 1994’ün (III) Mart ayında (IV) ilk konusunu çalışmak üzere başladığı fotoğraf ve doğa sevdasını son anına kadar sürdürdü. Oğuztüzün, kurulu düzeni reddederek (V) ömrünü Anadolu’yu fotoğraflamaya adadı.

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 10

Bir yalnızlıktır hayat ... (I) Başlayan, süren, biten, yavaş yavaş eriyen ... (II) Güneş nasıl doğuyorsa , (III) rüzgâr nasıl esiyorsa ve toprak nasıl yeşeriyorsa günün birinde yalnızlık da paylaşılıyor, (IV) Bir eşyayla (V) bir rüyayla...

Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisinin kullanımı yanlıştır?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 11

I. Karahanlılar, 10. yüzyılın ilk yarısında Müslüman olduktan sonra Türkistan’da başkent Kaşgar olmak üzere Türk dünyasının ikinci büyük kültürel dönüşümünü hayata geçirecek bir devlet kurdu.

II. Dönemin hakanı tarafından Has Hacip unvanı verilen Balasagunlu Yusuf eserine “TuranlIların” yani Türklerin ifadesiyle “Kutadgu Bilig” adını koydu.

III. 840 ile 1212 yılları arasında İslam dünyasının en doğudaki kültür merkezi ve dinlerin buluşma noktası olan Kaşgar, Karahanlılarla birlikte İslam uygarlığı çerçevesinde şekillenen Türk uygarlığının da başkenti hâline geldi.

IV. “Kutlu Bilgi” anlamına gelen bu adın verildiği eser, Göktürk ve Uygur dönemlerinin Türkçe yazma geleneğinin devamı olup İslamiyet Dönemi Türk edebiyatının en nadide örneklerinden biri oldu.

V. Bir yandan Arapçanın Türkistan’dan İspanya’ya kadar yayıldığı, bir yandan da Farsçanın özellikle Samanilerin etkisiyle İran ve Maveraünnehir’de edebî ve diplomatik bir dil hüviyeti kazandığı bu dönemde Balasagunlu Yusuf, Türkçe manzum bir eser kaleme aldı.

Yukarıdaki numaralanmış sözler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 12

(I) Son yıllarda turizm ve gezi kültürünün artan baskısıyla Anadolu topraklarındaki bazı yerler yıllardır insan kalabalığından uzakta süren yaşamlarından sıyrılıyor. (II) Burdur sınırları içinde kalan Salda Gölü de bu alanlardan. (III) Yeşilova ilçesinin merkez yerleşimine komşu konumdaki göl özellikle sıra dışı ve etkileyici doğal güzelliğiyle ön planda ancak bu güzelliği, keşfinden sonra gölü önemli sorunlarla karşı karşıya getirdi. (IV) Salda’nın beyaz kayaya benzer kıyıları var ve bunları uzaktan kaya sanıyorsunuz ama elinize aldığınızda kolayca pestilleşen beyaz bir tortu olduğunu hemen anlayabiliyorsunuz. (V) Bugün binlerce insan bir anda gölün kıyısına akmaya başladı, böylece Salda kitlesel turizmin yıkıcı etkileriyle tanıştı.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 13

(I) Girişimsel yöntemler fizik tedaviye ya da ameliyata alternatif değildir. (II) Bir hastada girişimsel tedaviye karar verilebilmesi için daha önce ağrı kesiciler ve diğer ilaçlarla çeşitli tıbbı tedavilerin denenmiş ve sonuç alınamamış olması gerekir. (III) Kronik ağrıda, girişimsel işlemlerin uygulanabilmesi için bu ağrının 3-6 ay ve daha uzun sürmüş olması gerekmektedir. (IV) Ayrıca girişimsel tedaviye başlanmadan önce, doğru karar verilebilmesi amacıyla her hasta için fizik tedavi, psikiyatri, ortopedi, beyin cerrahisi gibi ilgili branşlarla durum değerlendirilmesi yapılmasında yarar vardır. (V) Girişimsel ağrı tedavisinde amaç, farklı tekniklerle ağrıyı ileten sinir yollarındaki iletinin durdurulmasıdır. (VI) Bu amaçla siniri tahrip eden ilaçlar kullanılabileceği gibi, “radyo frekans” cihazının ürettiği ısıyla da sinir iletisi durdurulabilir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?

A
I
B
II
C
III
D
IV
E
V
Soru 14

(I) İnsanın sağlıklı bir bedene sahip olabilmesi için gerekli olan gıdaları alabilmesi belli koşullara bağlı. (II) Bu koşullardan uzaklaştığımız kadar sağlıksız; bu koşullara yaklaştığımız kadar sağlıklı olduğumuzu söyleyebiliriz. (III) Elbette istisnalar her daim mevcut fakat en temel ihtiyaçlarımızın kaderi yine de bizim elimizde değil. (IV) Çünkü cebimizdeki paranın ve bilinç seviyemizin ölçüşünce beslenme imkânımız var. (V) Günümüzde, bize ulaştırılan ürünler hiç gitmediğimiz yerlerde bilmediğimiz girdilerle ve ayrıntısına hâkim olmadığımız yöntemlerle hiç tanımadığımız ve asla bilmediğimiz kişiler tarafından üretiliyor. (VI) Beden sağlığımızın çok önemli ve zaruri bileşeni olan gıdalar üzerinde neredeyse hiç etkimiz, yetkimiz ve ne yazık ki hakkımız yok.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bize ulaştırılıyor diyorum çünkü burada tüketici olan bizler tamamen pasif konumdayız.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?

A
II
B
III
C
IV
D
V
E
VI
Soru 15

Dosyalar kıvamını bulunca ilk fırsatta gündemime alıyor, önce ulaşabildiğim bütün kaynakları okuyor ve başlıyorum. Asıl problemler yazarken ortaya çıkıyor ve sorular sormaya başlıyorsunuz: Şu tarihte acaba neredeydi? Bu konuda ne düşünüyor olabilir? Şu davranışının sebebi nedir? Bunlara benzer soruların cevaplarını ararken yeni bilgilere ulaşıyorsunuz. Başkasının hiç önem vermeyeceği yazılı bir kâğıt parçası, bir fatura, bir kartpostal vb. bile önemlidir. Arşiv kaynakları, süreli yayınlar, mektuplar, hatırat kitapları... En önemlisi, hayatını anlattığınız şahsı yaşadığı devrin içine yerleştirebilmektir. Dolayısıyla biyografi yazarı aynı zamanda dönemi bütün yönleriyle iyi bilmek zorundadır.

Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

A
Bir biyografi türündeki yazının tarih araştırmaları açısından değeri sizce nedir?
B
Her biri bir başvuru kitabına dönüşen bu eserleri yazarken nasıl bir çalışma yöntemi izliyorsunuz?
C
Yazmaktan en büyük keyfi duyduğunuz edebî tür hangisidir?
D
Edebiyat alanında başarıyı yakalayabilmek için ne tür adımlar atmak gerekir?
E
Genç yazarlarımızın istenen yetkinlikte olduğunu düşünüyor musunuz?
Soru 16

İnternet ellinci yaşına girdi. Hiçbir teknoloji bunca kısa zamanda böylesi dönüşmedi. Üstelik teknolojinin kendi kendini dönüştürmeye bu kadar yaklaştığı başka bir alan da görülmedi. Sadece son on beş yılda internetin kendi kendini yeniden icat ederek, keşfederek ilerlediğine defalarca tanık olduk. Bugün insanlar çevrim içi olup artık sadece alışveriş yapmakla, öteki insanlarla tanışmakla, bankacılık işlemleri gerçekleştirmekle hatta işleri doğrudan çevrim içi kurup geliştirmekle yetinmiyor; anbean her ne yaparsa onu paylaşıyor. Okuyup dinlemenin, seyredip gözlemenin bütün adresleri, artık çevrim içi olarak veriliyor. İnternet; iş, iletişim, eğlence ve eğitim için ortak sahalar sunarak bütün ağırlığını her sürece her zaman dilimine ve her nesneye yaydı.

Bu parçada internet ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A
Çok hızlı ve sürekli bir değişim geçirdiğine
B
Diğer haberleşme tekniklerini yok ettiğine
C
Ne zaman ortaya çıktığına
D
Farklı amaçlarla kullanılabildiğine
E
Kültürel faaliyetlere olanak tanıdığına
Soru 17

İngiliz yazar Samuel Johnson edebî ürünlerle ilgili olarak şöyle der: “Yazana zahmet vermeyen yazı, okuyana zevk vermez.”

Yazar bu parçadaki sözüyle aşağıdakilerden hangisini vurgulamak istemiştir?

A
Bir edebî eserin tam anlaşılmasının okurla yazar arasındaki uyuma bağlı olduğunu
B
Sanatçıların, ilk ürünlerini zorlayıcı ancak en değerli yapıtları olarak gördüğünü
C
Beğenilen bir edebî ürün ortaya koymak için yoğun çaba sarf edilmesi gerektiğini
D
Edebiyatta ilerleyebilmenin sürekli öğrenme çabası ile mümkün olduğunu
E
Okurların bir edebiyat ürününü özümseyebilmeleri için sağlam eğitim almaları gerektiğini
Soru 18

-—. Kitaplarını olağanüstü bulduğumuz yazarların da aslında birer insan olmaları nedeniyle ilginç alışkanlıkları, tuhaf takıntıları olabiliyor. Örneğin en büyük yazarlardan biri olarak kabul edilen Victor Hugo’nun ciddi düzeyde “Beğenilme” takıntısı vardı. “Sefiller”, “Nötre Dame’ın Kamburu” gibi önemli ve başyapıt olan eserlerin yazarı olan Hugo’nun bu takıntısı öyle ciddi boyutlara ulaşmıştır ki yaşlanmayı geciktirmek için türlü bakımlar yapardı. Vücudunu diri tutmak için her sabah buzlu suyla yıkanma ve sesinin güzel çıkması için çiğ yumurta içme gibi alışkanlıkları vardı. Yazar, kötü görünmekten korkar; her zaman şık giyinir, her gün ama her gün berbere gidip saçını düzelttirir, dakikalarca aynada kendini izlerdi.

Bu parçada boş bırakılan yere getirilmesi gereken en uygun sözler aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A
İnsanların günlük yaşamda karşılaştığı çeşitli zorluklar olabilir
B
Sanatçıların çoğu farklı bir düşünme becerisine sahip oldukları için çevreleriyle iletişim problemleri yaşayabiliyordu
C
Birçok sanatçının değeri, yaşadığı dönemde anlaşılamamıştır
D
Yaşam süresince edindiğimiz tecrübeler bazı durumlar karşısında temkinli olma durumunu ortaya çıkarabilir
E
İnsan olarak hepimizin bazı sıra dışı huyları, alışkanlıkları veya düşkünlükleri vardır
Soru 19

Albert Camus’nun 1942 yılında yayımlanmış ve edebiyat alanında en önemli eseri sayılan “Yabancı”, basit kurgusuna ve sıradan olay örgüsüne rağmen birçok eleştirmen tarafından oldukça beğenilmiş ve Le Monde’nin seçtiği “Yüzyılın Yüz Kitabı” listesine girmiştir. “Yabancı”, Camus’nun en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş ve en çok incelenmiş eseri olma özelliğini taşımaktadır. Eserde, bir cinayet suçu işleyen ama bu suçtan çok gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlanan bir yabancının hikâyesi anlatılmaktadır. Bu hikâye aracılığıyla Camus, 20. yüzyıl insanının içine düştüğü yabancılaşmayı ele almaktadır.

Bu parçadan söz konusu eserle ilgili olarak

I. olay örgüsünü oluşturan temel unsurun ne olduğu,

II. sanatçısının sanat yaşantısındaki yeri ve önemi,

III. yazıldığı toplumun yaşantısında ne tür etkiler yarattığı

durumlarından hangilerine ulaşılamaz?

A
Yalnız I
B
Yalnız II
C
Yalnız III
D
I ve II
E
II ve III
Soru 20

Obezite 2 1. yüzyılın önemli sağlık sorunlarından biri. Özellikle çocukları ve gençleri tehdit eden bu küresel sağlık sorunu, şehirleşmiş bölgelerde daha yaygın görülüyor. Buralarda yapılan gözlemlere göre çocukluk döneminde obez olan kişiler çoğunlukla yetişkin dönemlerinde de obez oluyor. Üstelik bu kişilerin genç yaşta diyabet, kalp damar hastalıkları gibi hastalıklara yakalanma ihtimalleri daha da yüksek.

Bu parçada obezite ile ilgili olarak

I. sık görüldüğü yaşantı alanlarının nereler olduğu,

II. beraberinde getirebileceği sorunların neler olduğu,

III. önlenmesinde hangi yaşların kritik öneme sahip olduğu

durumlarından hangilerine değinilmiştir?

A
Yalnız II
B
Yalnız III
C
I ve II
D
I ve III
E
I, II ve III
Soru 21

21 - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Bazı durumlarda bir alanda keşif yapmak isteyen araştırmacılar ilgisiz gibi görülen başka bir alandan teknoloji ödünç almak zorunda kalabiliyorlar. (II) Washington’daki bir sanat müzesinde çalışan fizikçi John Delaney bunu herkesten daha iyi biliyor olmalı. (III) Fizikçilerle, kimyacılarla ve konservatörlerle çalışan bu bilim insanı, ünlü sanat eserlerini analiz etmek için “spektroskopi” yani bir maddenin özelliklerini ışık veya ses aracılığı ile inceleme tekniği kullanıyor. (IV) Delaney, bu yeni araştırma yöntemi ile eserlere zarar vermiyor. (V) Böylece resim ve heykel gibi sanat eserleri analiz sonrası da gelecek nesiller tek parça hâlinde teslim edebiliyor. (VI) Üstelik bu teknikle yapılan analiz sırasında eserin kaynağı hakkında çok değerli bilgiler de elde ediliyor. (VII) Örneğin bu yıl analiz ettiği Pablo Picasso eserlerinden elde ettiği bilgiler, gelecekte sanat eserleri hakkında öğreneceğimiz yeni şeyleri anlatan ipuçları verecek türden.

Bu parçada sözü edilen kişi aşağıdakilerden hangisi ile nitelendirilebilir?

A
Disiplinler arası çalışmadan faydalanan
B
Sanatsal faaliyetlerde bulunmayı seven
C
Değişken fikirlere sahip olmayan
D
İletişim kurmada zorlanan
E
Kolay pes edebilen
Soru 22

21 - 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Bazı durumlarda bir alanda keşif yapmak isteyen araştırmacılar ilgisiz gibi görülen başka bir alandan teknoloji ödünç almak zorunda kalabiliyorlar. (II) Washington’daki bir sanat müzesinde çalışan fizikçi John Delaney bunu herkesten daha iyi biliyor olmalı. (III) Fizikçilerle, kimyacılarla ve konservatörlerle çalışan bu bilim insanı, ünlü sanat eserlerini analiz etmek için “spektroskopi” yani bir maddenin özelliklerini ışık veya ses aracılığı ile inceleme tekniği kullanıyor. (IV) Delaney, bu yeni araştırma yöntemi ile eserlere zarar vermiyor. (V) Böylece resim ve heykel gibi sanat eserleri analiz sonrası da gelecek nesiller tek parça hâlinde teslim edebiliyor. (VI) Üstelik bu teknikle yapılan analiz sırasında eserin kaynağı hakkında çok değerli bilgiler de elde ediliyor. (VII) Örneğin bu yıl analiz ettiği Pablo Picasso eserlerinden elde ettiği bilgiler, gelecekte sanat eserleri hakkında öğreneceğimiz yeni şeyleri anlatan ipuçları verecek türden.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri arasında neden-sonuç ilişkisi vardır?

A
I ve II
B
II ve III
C
III ve IV
D
IV ve V
E
V ve VI
Soru 23

23 - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Hat, sanatkârın elindeki kamış kalem ve ona can veren is mürekkebinin iş birliğiyle kâğıt, deri vb. yazı malzemesi üzerinde ortaya konur. Harflerin bünyesi, hat türüne göre, yazıldığı kalemden çıkan eşkenar 2 dörtgen veya kare şeklindeki noktalarla ölçülendi- ^ rilir. Rengin rol almadığı uçuk bir zeminde estetik 5: kavramının sadece siyah çizgiler hâlinde böylesine >£ olağanüstü uygulanışı diğer yazı sistemlerinde gö- b rülmediği için hat sanatı Batılı ressamlarca da in- “ celeme ve ilham kaynağı olarak görülmüştür. Bu £ açıdan bakıldığında hattın, resmin ötesinde ve resim kavramları ile anlatılamayacak bir ahengi ifade eden yüksek bir sanat olduğu söylenebilir. Hat sanatı taklit biçiminde aktarıldığından önceleri bu sanata emek verenler aynen hocaları gibi yazmayı, üsluplarının da bu yoldan ayrılmaması ilkesini benimsemişlerdir. Fakat daha sonraki yüzyıllarda taklit niteliğine farklı bir yorum getirilmiş, her yeni hattat yetişkin ve bu hususta usta olduğunu ispatladıktan sonra kendi sanat yorumunu ortaya koymayı tercih etmiştir.

Bu parçadan hat sanatı iie ilgili olarak

I. Uygulanma biçimi ve ortaya çıkardığı estetik ürünle farklı kültürlerden insanlar tarafından beğenilmiş ve ilgi görmüştür.

II. Öğretim ilkesi ilk zamanlarda bir örnek ürünler ortaya çıkarma anlayışı üzerine temellenmiştir.

III. Gerçekleştirilme anlayışında zamanla değişiklikler yaşanmıştır.

yargılarından hangileri çıkarılabilir?

A
Yalnız I
B
Yalnız III
C
IV ve II
D
II ve III
E
I, II ve III
Soru 24

23 - 24. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Hat, sanatkârın elindeki kamış kalem ve ona can veren is mürekkebinin iş birliğiyle kâğıt, deri vb. yazı malzemesi üzerinde ortaya konur. Harflerin bünyesi, hat türüne göre, yazıldığı kalemden çıkan eşkenar 2 dörtgen veya kare şeklindeki noktalarla ölçülendi- ^ rilir. Rengin rol almadığı uçuk bir zeminde estetik 5: kavramının sadece siyah çizgiler hâlinde böylesine >£ olağanüstü uygulanışı diğer yazı sistemlerinde gö- b rülmediği için hat sanatı Batılı ressamlarca da in- “ celeme ve ilham kaynağı olarak görülmüştür. Bu £ açıdan bakıldığında hattın, resmin ötesinde ve resim kavramları ile anlatılamayacak bir ahengi ifade eden yüksek bir sanat olduğu söylenebilir. Hat sanatı taklit biçiminde aktarıldığından önceleri bu sanata emek verenler aynen hocaları gibi yazmayı, üsluplarının da bu yoldan ayrılmaması ilkesini benimsemişlerdir. Fakat daha sonraki yüzyıllarda taklit niteliğine farklı bir yorum getirilmiş, her yeni hattat yetişkin ve bu hususta usta olduğunu ispatladıktan sonra kendi sanat yorumunu ortaya koymayı tercih etmiştir.

Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

A
Karşılaştırma
B
Betimleme
C
Açıklama
D
Öyküleme
E
Tanık gösterme
Soru 25

25 - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Beynimiz duyu organlarımız aracılığıyla çevreden bilgi toplar ve hafızaya kaydeder. Bu bilgiler de çevreyi algılama, problem çözme ve davranış geliştirme gibi işleri gerçekleştirmek için kullanılır. Bilgileri bazen anlık olarak bazen kısa, bazen de uzun süre hafızamızda tutarız. Bunu belirleyen ise bilgiler hafızaya kaydedilirken duyusal bellek, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellekten hangisinin kullanıldığıdır. Duyusal bellek, bilgileri sadece birkaç saniye gibi çok kısa bir süre için akılda tutmamızı sağlar. Örneğin burnumuz çok keskin bir koku aldığında bu kokuyu çok kısa bir süre hatırlarız ya da yürüyüş yaptığımız yolun etrafında bulunan farklı büyüklükte binaları, farklı renk ve şekillerdeki arabaları veya telefonda konuşan insanları hatırlarız. Fakat yeterince odaklanmadığımız için binalara, araçlara ve insanlara ait detayları hatırlamayız. Kısa süreli bellek ise bilgilerin genellikle 20-30 saniye boyunca akılda tutulmasını sağlar. Verilen dikkate bağlı olarak bilgilerin hafızada tutulma süresi bir dakikaya çıkabilir. Bu bilgileri zihninizde tekrar ederseniz ve sesli söylerseniz bir süre daha hafızanızda tutabilirsiniz. Böylece bir bilgi kısa süreli bellekte yeterince kalır ve zamanla uzun süreli belleğe geçer. Genellikle uzun süreli belleğe kaydedilen bilgilerin zihinde sonsuza kadar kalacağı düşünülür. Böylece bilgiler akılda kalıcı bir hâl alabilir ancak bunlardan bazılarının silinmesi de söz konusu olabilmektedir.

Bu parçadan

I. Bilgilerin kalıcı hâle gelmesi, beyindeki bir dizi işlem sonucunda gerçekleşmektedir.

II. Tamamen kalıcı olduğu düşünülen kimi bilgilerin zamanla unutulma olasılığı vardır.

III. Bilgilerin depolandığı hafızanın bir sınırı olduğundan hafıza dolduğunda bazı bilgiler silinebilmektedir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A
Yalnız I
B
Yalnız II
C
Yalnız III
D
I ve II
E
I, II ve III
Soru 26

25 - 26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Beynimiz duyu organlarımız aracılığıyla çevreden bilgi toplar ve hafızaya kaydeder. Bu bilgiler de çevreyi algılama, problem çözme ve davranış geliştirme gibi işleri gerçekleştirmek için kullanılır. Bilgileri bazen anlık olarak bazen kısa, bazen de uzun süre hafızamızda tutarız. Bunu belirleyen ise bilgiler hafızaya kaydedilirken duyusal bellek, kısa süreli bellek ve uzun süreli bellekten hangisinin kullanıldığıdır. Duyusal bellek, bilgileri sadece birkaç saniye gibi çok kısa bir süre için akılda tutmamızı sağlar. Örneğin burnumuz çok keskin bir koku aldığında bu kokuyu çok kısa bir süre hatırlarız ya da yürüyüş yaptığımız yolun etrafında bulunan farklı büyüklükte binaları, farklı renk ve şekillerdeki arabaları veya telefonda konuşan insanları hatırlarız. Fakat yeterince odaklanmadığımız için binalara, araçlara ve insanlara ait detayları hatırlamayız. Kısa süreli bellek ise bilgilerin genellikle 20-30 saniye boyunca akılda tutulmasını sağlar. Verilen dikkate bağlı olarak bilgilerin hafızada tutulma süresi bir dakikaya çıkabilir. Bu bilgileri zihninizde tekrar ederseniz ve sesli söylerseniz bir süre daha hafızanızda tutabilirsiniz. Böylece bir bilgi kısa süreli bellekte yeterince kalır ve zamanla uzun süreli belleğe geçer. Genellikle uzun süreli belleğe kaydedilen bilgilerin zihinde sonsuza kadar kalacağı düşünülür. Böylece bilgiler akılda kalıcı bir hâl alabilir ancak bunlardan bazılarının silinmesi de söz konusu olabilmektedir.

Bu parçaya göre bilgilerin uzun süreli belleğe geçmesini sağlamak için aşağıdakilerden hangisinin yapılması gerekliliği vurgulanmıştır?

A
Elde edilen verilerin yinelenmesi ve sesle pekiştirilmesi
B
Bütün duyu organlarını aktif biçimde kullanılması
C
Toplanan bilgilerin doğruluğunun kontrol edilmesi
D
Bilgilere ulaşmak için güvenilir kaynaklardan yararlanılması
E
Bireyin bilgileri zihne işleme yollarını öğrenmek için eğitim alması
Soru 27

27 - 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.

Bir caddede bulunan kırmızı, yeşil, beyaz, sarı, mavi renkli beş evin konumu ve bu evde oturanların nereli oldukları ile ilgili aşağıdakiler bilinmektedir.

• Yan yana bulunan beş evin hepsi farklı renktedir.

• Yeşil evde oturan İstanbullunun bir yanında AnkaralI oturmaktadır.

• Mavi evin yanında Niğdeli oturmaktadır.

• İzmirli kırmızı evde oturmaktadır.

• Ankara ve Diyarbakırlı yan yana oturmaktadır.

Bu bilgilere göre Diyarbakırlı hangi renkli evde oturmaktadır?

 
A
Mavi
B
Sarı
C
Beyaz
D
Kırmızı
E
Yeşil
Soru 28

27 - 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.

Bir caddede bulunan kırmızı, yeşil, beyaz, sarı, mavi renkli beş evin konumu ve bu evde oturanların nereli oldukları ile ilgili aşağıdakiler bilinmektedir.

• Yan yana bulunan beş evin hepsi farklı renktedir.

• Yeşil evde oturan İstanbullunun bir yanında AnkaralI oturmaktadır.

• Mavi evin yanında Niğdeli oturmaktadır.

• İzmirli kırmızı evde oturmaktadır.

• Ankara ve Diyarbakırlı yan yana oturmaktadır.

İzmirlinin en sondaki evde oturduğu biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?

A
İzmirlinin yanında İstanbullu vardır.
B
İzmirlinin yanında Niğdeli vardır.
C
Yeşil ev en başta yer alır.
D
AnkaralI, mavi ve sarı evin arasındaki evde oturur.
E
Beyaz ev en başta yer alır.
Soru 29

27 - 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.

Bir caddede bulunan kırmızı, yeşil, beyaz, sarı, mavi renkli beş evin konumu ve bu evde oturanların nereli oldukları ile ilgili aşağıdakiler bilinmektedir.

• Yan yana bulunan beş evin hepsi farklı renktedir.

• Yeşil evde oturan İstanbullunun bir yanında AnkaralI oturmaktadır.

• Mavi evin yanında Niğdeli oturmaktadır.

• İzmirli kırmızı evde oturmaktadır.

• Ankara ve Diyarbakırlı yan yana oturmaktadır.

I. Beyaz ev

II. Mavi ev

III. Sarı ev

Yukarıda renklere göre verilen evlerin hangilerinde kimlerin oturduğu kesin olarak bilinmektedir?

A
Yalnız I
B
Yalnız II
C
Yalnız III
D
I ve III
E
II ve III
Soru 30

27 - 30. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.

Bir caddede bulunan kırmızı, yeşil, beyaz, sarı, mavi renkli beş evin konumu ve bu evde oturanların nereli oldukları ile ilgili aşağıdakiler bilinmektedir.

• Yan yana bulunan beş evin hepsi farklı renktedir.

• Yeşil evde oturan İstanbullunun bir yanında AnkaralI oturmaktadır.

• Mavi evin yanında Niğdeli oturmaktadır.

• İzmirli kırmızı evde oturmaktadır.

• Ankara ve Diyarbakırlı yan yana oturmaktadır.

Sarı evde oturanın AnkaralI olduğu biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?

A
Beyaz evde Niğdeli oturmaktadır.
B
Mavi evde İstanbullu oturmaktadır.
C
İstanbullu kırmızı evde oturmaktadır.
D
İzmirli en sonra oturmaktadır.
E
Diyarbakırlı en başta oturmaktadır.
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
30 tamamladınız.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
1112131415
1617181920
2122232425
2627282930
Son
Geri dön

Benzer Testler

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.