1. Anasayfa »
  2. KPSS Türkçe Testleri

KPSS Türkçe Deneme Sınavı 18

Tebrikler - KPSS Türkçe Deneme Sınavı 18 adlı testimizi başarıyla tamamladınız.

Sınavda size  %%TIME_ALLOWED%% saniye verildi %%TIME_USED%% saniyede sınavı tamamladınız.

Bu sınavda soruların %%TOTAL%% soruya karşılık, %%SCORE%% doğru %%WRONG_ANSWERS%% yanlış cevap verdiniz.

Sınavdan aldığınız puan: %%PERCENTAGE%%

Sınav sonucunuz hakkındaki değerlendirmemiz: %%RATING%%


Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1
Günümüzde büyük sanatçı olarak anılan pek çok
yazarın bile eserlerinde birçok dil kusuruna rastlı­
yoruz. Ancak o ne söylediğine değil, onu nasıl söy­
lediğine bakmıştır her zaman. Bu konuda öyle us-
talaşmıştırki eserlerinde dil kusurlarına neredeyse
hiç rastlanmaz.
Bu parçada geçen “ne söylediğine değil, onu na­
sıl söylediğine bakmak" sözüyle anlatılmak iste­
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A
Herkesten farklı konuları ele almak
B
Duygu dünyasını okurun gözü önüne sermek
C
Yazı alanındaki ustalarını örnek almak
D
Konudan çok üsluba önem vermek
E
Bağlı olduğu akımın özelliklerini yansıtmak
1 numaralı soru için açıklama 
Parçada bugün pek çok büyük yazarın bile eserle­rinde dil kusurları olsa da söz konusu yazarda bu durumun görülmediği söylenmiştir. Parçada geçen “dil kusurları” üslup ile ilgilidir, “ne söylediğine de­ğil, onu nasıl söylediğine bakmak” ise ele alınan konuya değil, üsluba daha çok önem vermek an­lamını taşır. Bu düşünceyi en iyi yansıtan yargı D seçeneğinde verilmiştir.
Soru 2
Zeugma’daki mozaikler on üç rengin — oluşuyor.
Üç blok olarak — Zeugma Mozaik Müzesi, mo­
zaik ve arkeoloji müzeleriyle sergi ve konferans
salonu olarak hizmet veriyor. Zeugma’dan gelen
mozaiklerin — müzede dünyaca ünlü “Çingene
Kızı" mozaiği de sergilenmektedir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi
gereken sözler aşağıdakilerin hangisinde sıra­sıyla verilmiştir?
A
türünden - kullanılan - belirtildiği
B
armonisinden - inşa edilen - sergilendiği
C
farkından - yapılan - bilindiği
D
güzelliğinden - bilinen - anlatıldığı
E
benzerliğinden - tasarlanan - planlandığı
2 numaralı soru için açıklama 
Öncüldeki parçada Zeugma’daki mozaikler ile il­ gili bilgiler verilmiştir. İlk boşluktan önceki “on üç rengin” sözüyle “armonisinden, güzelliğinden” sözcükleri, ikinci boşluktan önceki “Üç blok olarak” sözüyle “inşa edilen, yapılan, tasarlanan” sözcük­ leri, üçüncü boşluktan önceki “Zeugma’dan gelen mozaiklerin” ve sonra gelen “müzede” sözleriyle “sergilendiği1' sözcüğü anlamca uyumludur. Buna göre B seçeneğindeki sözler öncüldeki boşluklara tam olarak uygundur.
Soru 3
(I) Oğuz Atay, bireyi edebiyat dizgesinin merkezi­
ne koyan belli başlı birkaç yazarımızdan biri olsa
gerek. (II) Bireyselliğin izleri Halit Ziya Uşakligil’e
kadar götürülebilir ve devamındaki zincirde de
Oğuz Atay önemli bir halka oluşturur. (III) Çünkü
Oğuz Atay’ın edebiyat yaptığı dönem, toplumsal­
lığın zirvelerine yaklaştığı döneme denk gelir. (IV)
Edebiyatta yükselen köy ve kırsal anlatılarının
gölgesinde kalıyor belki de anlattığı şeyler: (V) O
yüzden de Tutunamayanlar, devrinde pek anla­
şılamıyor, eleştirmenler tarafından romanın içine
elindeki tüm malzemeyi boca etmekle suçlanıyor;
hâlbuki romanda esinlendiği yazarlardan biri ola­
rak Nabokov’u gösteren bir edebiyatçı için haksız
bir suçlama bu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A
I. cümlede, Oğuz Atay ile ilgili bir tahminde bulunulmuştur.
B
II. cümlede, Oğuz Atay ve Halit Ziya ile ilgili bir ön yargı söz konusudur.
C
III. cümlede, kendisinden önceki yargının ne­ deni açıklanmıştır.
D
IV. cümlede, sözü edilen eserlerle ilgili öznel bir yargı'söz konusudur.
E
V. cümlede, yazar, eleştirmenlerin düşüncesi­ ne katılmadığını belirtmiştir.
3 numaralı soru için açıklama 
Parçadaki I numaralı cümlede geçen “olsa gerek” sözü bir tahmin ifadesi olduğu için A, III numaralı cümlede “Çünkü" sözcüğüyle kendisinden önce­ ki yargının nedeni belirtildiği için C, IV numaralı cümlede “gölgesinde kalıyor” ifadesiyle kişisel bir düşünce ifade edildiği için D, V numaralı cümle­ de “halbuki... haksız bir suçlama bu” ifadesi geç­ tiği için E seçenekleri doğrudur. Ancak II numaralı cümlede herhangi bir ön yargı anlamı yoktur.
Soru 4
Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirliğine göre diğerlerinden farklıdır?
A
Hüseyin Cahit Yalçın’ın çevirdiği “Edebiyat ve HukuK’ adlı makale nedeniyle Servetifünun dergisi kapatılmıştır.
B
1860 yılında Şinasi ve Agâh Efendi’nin çıkardı­ğı Tercümanıahval gazetesiyle Tanzimat ede­ biyatı başlamıştır.
C
İntibah, Namık Kemal'in Tanzimat Dönemi’nde yazdığı “ilk edebî roman” örneğidir.
D
Tanzimat Dönemi sanatçısı Ahmet Mithat Efendi çok sayıda eser kaleme aldığı için “Yazı Makinesi” olarak da tanınmıştır.
E
Abdülhak Hamit Tarhan, romantizm akımının etkisinde, oldukça etkileyici bir üslupla şiirler kaleme almıştır.
4 numaralı soru için açıklama 
Kişisel duygu ve düşüncelerin dile getirildiği cüm­ leler kanıtlanabilirliğine göre öznel, dile getirilme­ yen cümleler ise nesneldir. Buna göre A, B, C ve D seçeneklerinde nesnel cümleler verilmiştir. Ancak E seçeneğindeki “oldukça etkileyici” ifadesi kişisel bir görüş olduğu için bu cüpıle özneldir.
Soru 5
(I) Çevremizdeki acıların hepsini bizim de çekme­
miz gerekir. (II) Hepimizin tek bir bedeni ve gelişimi
var. (III) Bu durum da şu ya da bu şekilde bize tüm
acıları yaşatır. (IV) Bu konuda adalete yer yoktur.
(V) Acı çekmekten ürkmeye ya da acı çekmeyi ka­
zanım olarak nitelemeye de yer yoktur.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­
sinden sonra “Nasıl ki çocuk belli bir gelişim so­
nucu yaşamın tüm evrelerinden geçer, biz de dün­
yanın tüm açılarını yaşayarak gelişiriz." cümlesi
getirilmelidir?
A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
5 numaralı soru için açıklama 
Öncüldeki parçada geçen II numaralı cümlede he­ pimizin tek bir bedeni ve gelişimi olduğundan söz edilmiştir. Soru kökündeki cümlede de insanların bu durumu çocuklara benzetilmiştir. III numaralı cümlede geçen "Bu durum" ifadesi de soru kökün­ de verilen cümleyi işaret etmektedir. Buna göre verilen cümle II numaralı cümleden sonra getiril­ melidir.
Soru 6
(I) Sembolleştirmek gerekirse romanda iki göl, iki
de nehir var: Mevlana ve Ella göl, Şems ve Aziz
ise nehir. (II) Elif Şafak’ın ünlü romanı “AşK’ dün­
yanın bir ucunda başlayıp diğer ucunda sonuçla­
nan, cezbedici bir hikâye her yaştan okuyucu için.
(İli) Yazarın dili yer yer ağırlaşsa da bu durum
okuyucuyu pek fazla zorlamıyor doğrusu. (IV) Bu
üslup değişkenliğini yazarın diğer bazı romanların­
da daha yoğun bir şekilde görebiliyoruz. (V) Çünkü
Mevlana’nın yaşadığı zamanlan anlatabilmek için
bugün kullandığımız sözcükler yetersiz ve basit
gelirdi, diye düşünmeye başlıyor okuyucu romanı
okurken.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden han­gisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
6 numaralı soru için açıklama 
Parçanın I, II, III ve V numaralı cümlelerinde Aşk romanının konu ve üslup özelliklerinden söz edil­ mektedir. Ancak IV numaralı cümlede yazarın di­ ğer bazı romanlarındaki bir özellikten söz edilerek düşüncenin akışı bozulmuştur.
Soru 7

I. Bu yeni kültürün adı “popüler kültür”düıv

II. Bu durum, gelişmiş ülkelerin ve bazı güçlerin kitle iletişim araçlarını ele geçirme istediğini kamçılamıştır.

III. Kitle iletişim araçlarının hızla gelişmesi saye­ sinde, her yerde ve herkes için hazır olan bu kültür, sınır tanımayan kargo kültürüne veya dünya çapında kültüre dönüşmektedir.

IV. Çünkü kitle iletişim araçları, bir yandan gele­ neksel kültürde değişikliğe neden olurken bir yandan da hâkim güçlerin ürettiği medya kül­ türünün egemen bir kültür hâline gelmesinde önemli bir rol üstlenmiştir.

V. İçinde bulunduğumuz yüzyılda teknolojinin hız­ la gelişmesiyle kitle iletişim araçlarının ferdi ve sosyal hayatımızdaki yeri ve önemi artmıştır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlam­lı bir bütün oluşturulduğunda hangisi baştan dördüncü olur?

A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
7 numaralı soru için açıklama 
Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş­ turacak, giriş - gelişme - sonuç bölümleri olan bir paragraf hâline getirecek sıralanışı V - II - IV - I - III şeklindedir. Buna göre I numaralı cümle baştan dördüncü sırada yer alır.
Soru 8
"Al şu karpuzu!” dedi babası, “Kimseye gösterme­den götür eve, tamam mı? (I)”. Babasının verdiği karpuzu iki yanından kucakladı. Ağırdı.(II) “Nasıl götürürüm bu koca karpuzu?” diye hem düşünüyor, (III) hem yürüyordu. En azından beş kilo çekerdi. Belki o kadar değildi de, (IV) ona öyle geliyordu. Kamburunu çıkararak bir süre taşıdı karpuzu. Şaşılacak şey! (V) Yürüdükçe ağırlaşıyordu.
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaret­lerinden hangileri yanlış kullanılmıştır?
A
I. ve II.
B
I. ve III.
C
ll. ve V.
D
III.ve IV.
E
IV. ve V.
8 numaralı soru için açıklama 
Parçada, soru cümlesi olduğu için I, yargı tamam­ landığı için II, şaşkınlık yani ünlem anlamı taşıdığı için V numaralı işaretler doğru kullanılmıştır. An­ cak bağlaçlardan önce veya sonra herhangi bir noktalama işareti kullanılmaması gerektiği için III ve IV numaralı işaretler yanlış kullanılmıştır.
Soru 9
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A
Beni birdenbire karşısında görünce ne yapacağını şaşırmıştı.
B
Pencereyi açınca rüzgâr masadaki bütün kâ­ğıtları dağıttı.
C
Şirketin başkanı bu konuda herhangi bir açık­lama yapmadı.
D
içeri girdiğim de her yerin dağınık olması beni çok kızdırdı.
E
Bana çizimlerim için bir takım aldı, ben de alıp hemen işe koyuldum.
9 numaralı soru için açıklama 
A, B, C ve E seçeneklerinde herhangi bir yazım yanlışı yoktur. Ancak D seçeneğinde, zaman anla­ mı taşıdığı için bulunma hâli eki olan "-de”nin ayrı yazılması yanlıştır. Buna göre “girdiğim de” sözcü­ ğünün doğru yazılışı “girdiğimde” şeklindedir.
Soru 10
(I) Romanları ve şiirleri 14 farklı dile çevrilen şair
Gioconda Belli, Pen Club ve Nikaragua Dil Aka­
demisi üyesidir. (II) Pek çok ulusal ve uluslararası
gazetede yazıları yayımlanan Belli, aynı zaman­
da dört çocuk annesidir. (III) 1973 yılında Sobre
la Grama isimli şiir kitabıyla Nikaragua edebiyatı­
na şiirsel duyarlılığı ile yeni bir yön vermiştir. (IV)
Şair, Linea de Fuego ile 1978 yılında Küba’nın en
prestijli Casa de las Americas Ödülü'ne layık gö­
rülmüştür. (V) Bu eserleri çeşitli kitaplar izlemiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A
I. cümlede, özne bir söz öbeğinden oluşmuştur.
B
II. cümlede, eylemin miktarını belirten sözcük vardır.
C
III. cümlede, birleşik fiil kullanılmıştır.
D
IV. cümlede, sıfat kullanılmıştır.
E
V. cümlede, yüklem ek fiil almıştır.
10 numaralı soru için açıklama 
Parçadaki I numaralı cümlede özne “Romanları ve şiirleri 14 farklı dile çevrilen şair Gioconda Bel­ li” söz öbeği olduğu için A, III numaralı cümlede “yön vermiştir” birleşik fiil olduğu için C, IV numa­ ralı cümlede “prestijli” sıfatı kullanıldığı için D, V numaralı cümlenin yüklemi olan “izlemiştir” sözcü­ ğünde “-tir" ek fiil olduğu için E seçeneklerinde ve­ rilenler doğrudur. Ancak II numaralı cümlede “pek çok” zarfı eylemin değil, sıfatın miktarını belirtmek­ tedir.
Soru 11
Bu rüya herkese uğruyor, insan gecenin karnında
kalkar
Olduğu yerden olmadığı yere bakar
Görmek için evde kalanı
Seslenir karanlığa: Git, benim gözlerimi getir.
Ellerimi unuttuğum o soğuk sudan bir riya yükselir
Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangi­si yoktur?
A
Ünsüz yumuşaması
B
Ünlü düşmesi
C
Ünlü değişimi
D
Ünsüz düşmesi
E
Ünsüz benzeşmesi
11 numaralı soru için açıklama 
Öncüldeki dizelerde geçen “ol-duk-u > olduğu, ol- ma-dık-ı > olmadığı, karanlık-a > karanlığa” gibi sözcüklerde A, “karın-ı-n-da > karnında" sözcü­ ğünde B, “yüksek-l-ir > yükselir" sözcüğünde D, “unut-duk-um > unuttuğum” sözcüğünde E seçe­ neğinde verilen ses olayları vardır. Ancak dizeler- de ünlü değişimi yoktur.
Soru 12
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin kim
tarafından yapıldığı belli değildir?
A
Şirketimizde, durumu değerlendirmek için her hafta toplantı yapılır.
B
Sevdiği insanlarla her zaman görüşür, onların sorunlarını halleder.
C
Meslek hayatım boyunca her türlü gelişmeyi mutlaka takip ettim.
D
Yaz aylarında erkenden kalkıp ya bahçeye ya da tarlaya gider.
E
Kimse işlerini tamamen bitirmeden iş yerinden ayrılmaz buradan.
12 numaralı soru için açıklama 
Eylemin kim tarafından yapıldığının belli olmadığı cümleler edilgen cümlelerdir. Buna göre B, C, D ve E seçeneklerinde öznesi yani eylemi kimin yaptığı belli olan cümleler verilmiştir. Ancak A seçeneğin­ de edilgen çatılı bir cümle verildiği için toplantıyı kimin yaptığı belli değildir.
Soru 13
(I) Buraya geldiğimiz gün güneş, karların üzerinde
parlıyordu. (II) Buradan ayrılırken ise Ankara’nın
keskin ayazı nedeniyle donmuştuk. (III) Hava ka­
rarmaya başlamıştı, ortalıkta da kimsecikler gö­
rünmüyordu. (IV) Yerler, ayaz nedeniyle buz tut­
muştu, zor adım atıyorduk. (V) Otobüse binene
kadar oldukça zorlandık.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han­gisinde tamlananı niteleyici sözcük almış bir
isim tamlaması vardır?
A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
13 numaralı soru için açıklama 
Parçadaki I, III, IV ve V numaralı cümlelerde tam­ lananı niteleyici bir sözcük yani sıfat almış bir isim tamlaması yoktur. Ancak B seçeneğindeki “Anka­ ra’nın ayazı" tamlamasındaki “ayazı” tamlananı “keskin" sıfatıyla nitelenmiştir.
Soru 14
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-den (-dan, -ten, -tan)” ekini alan sözcük diğerlerinden fark­lı bir anlamda kullanılmıştır?
A
Törenin yapıldığı bahçede herkes sıcaktan iyi­ce bunalmıştı.
B
Yaşadığı büyük sıkıntıdan saçları ağarmış, gözlerinin altında halkalar belirmişti.
C
Son günlerde herkes edebiyat dünyasının durgunluğundan söz ediyor.
D
Bahçesinde özenle baktığı bazı çiçekler, susuzluktan kuruyup gitmiş.
E
Gerekli önlemler alınmadığından bölgedeki insanlar salgın tehdidiyle karşı karşıya.
14 numaralı soru için açıklama 
A, B, D ve E seçeneklerinde “-den (-dan, -ten, -tan)” eki cümleye neden - sonuç anlamı katmıştır. Ancak C seçeneğinde bu ek, herkesin söz ettiği şeyin “ne” olduğunu belirtmektedir.
Soru 15
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A
Bu işi kurarken harcadığım masraflara şimdi üzülüyorum.
B
Bu tür filmler, daha çok gençlerin ilgisini çeki­yor.
C
Sınava çalışmak için ayırdığım zaman sanırım yetmeyecek.
D
Fuarda pek çok farklı ürün, meraklılarına su­nuldu.
E
Belediyenin düzenlediği caz festivali bu yıl çok renkli geçti.
15 numaralı soru için açıklama 
B, C, D ve E seçeneklerinde herhangi bir anlatım bozukluğu yoktur. Ancak A seçeneğinde geçen “masraf sözcüğü zaten “harcama, harcamak” anlamlarına gelmektedir. İfade “yaptığım masraflara” şeklinde kullanılarak anlatım bozukluğu giderilebi­lir.
Soru 16
Yunanlılar usta mimarlardı. Çevrelerine uygun,
iyi orantılı binalar tasarlama imkânı veriyordu
matematik onlara. MÖ 447’de tanrıça Athena’nın
tapınağı Parthenon'un yapımına Atina üzerinde­
ki Acropolis’te başlandı. MÖ 5 yüzyılda Yunanlı
mimarlar İktinös ve Kallikrates tarafından tasarla­
nan bu dev yapı MÖ 432 yılında tamamlandı. Yu­
nanlılar MÖ 300 yılında, artık, kent planlamasına
başlamışlardı. Kentleri bütün ayrıntılarına varana
kadar ve ızgara şeklinde tasarlıyorlardı. Orta Ame­
rika’nın kent yapımcıları da kendilerine bu tasarıyı
model almışlardı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A
Yunanlıların mimaride matematikten yararlan­dığına
B
Yunanlıların kent planlaması konusunda tama­men özgün olduğuna
C
Parthenon tapınağının MÖ 5 yy.da inşa edildi­ğine
D
Yunanlıların kent planlamasında ayrıntılı tasarlamalar yaptığına
E
Yunanlıların tasarımlarının başka milletlerce örnek alındığına
16 numaralı soru için açıklama 
Parçada geçen “...iyi orantılı binalar tasarlama imkânı veriyordu matematik onlara” ifadesinde Â,“Parthenon’un yapımına.., MÖ 5 yüzyılda... tamamlandı.” ifadelerinde C, “Kentleri bütün ayrıntı­larına varana kadar” ifadesinde D, “... kendilerine bu tasarıyı model almışlardı" ifadesinde E seçe­neklerine değinilmiştir. Ancak parçada B seçene­ğine dair bir ifade yoktur.
Soru 17
Sinema, çoğu zaman ihtiyaç duyduğumuz katarsis
duygusunu en yoğun hissettiren sanat dallarından
biri. Filmler sayesinde gündelik hayatta sahip ola­
madığımız pek çok duyguya erişebiliyor; yeri gel­
diğinde asla olamayacağımız karakterlere dönü­
şüyor, bazen iyilik yapıyor, bazen cezalandırıyor,
bazen de dünyayı kurtarıyoruz! Ve tüm bunları ya­
parken suç ve ceza kavramlarını sorgulamayı bir
kenara bırakıyor ve kendi adaletimizi sağlamanın
haklı meşrutiyetini yaşıyoruz. —
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışı­na göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A
Sinema, insan hayatının en çok ihtiyaç duydu­ğu sanat dallarından biridir.
B
Yani, sinemada kendi duygu ve düşüncelerimi­zi yansıtmak, sorunlara kendimizce çözümler bulmak gururumuzu okşar.
C
Peki, herkesin eşit olduğunu savunan bir film suç ve ceza kavramlarının neresinde durmalıdır.
D
Sinema yazarlığı bir dünyadır, yazarın iç dün­yası ne İstiyorsa sinemada onu görürüz.
E
Filmlerde adalet duygusunu iyi işlemeliyiz ki seyirci de filmden güzel şeyler alsın.
17 numaralı soru için açıklama 
Parçada sinemanın insanlara katarsis duygusu­ nu yaşattığı, bu duygunun ne olduğu anlatılmıştır. Parçanın sonunda ise “suç ve ceza” kavramlarını sorgulamaktan söz edilmektedir. Dolayısıyla par­ çanın sonuna getirilecek cümle de bununla ilgili olmalıdır. Bu nedenle parçanın sonuna C seçene­ğindeki cümle getirilmelidir.
Soru 18
“Sanat” adı verilen kavram, aslında bir kurgudur
ve dolayısıyla bir üretimdir. Hem hayalden hem
de gerçeklikten beslenir. Gerçek kişi, gerçek kişi­
dir; roman kişisi, roman kişisidir. Soyutlama veya
kurgu yapmadan gerçek hayattaki bir kişiyi alıp
romana yerleştirmek mümkün değildir. Buna bağlı
olarak eserlerde karşılaşılan bazı durumlar gerçe­
ğin tıpatıp aynısı değil, onun farklı yanlarıyla yan­sımasıdır.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisi üze­rinde durmaktadır?
A
Sanatsal üretimin gerçek hayattan farklı olduğu
B
“Sanat” kavramının pek çok insanca yanlış anlaşıldığı
C
Roman kahramanlarının gerçeğe yakın olması gerektiği
D
Soyutlamanın çok olduğu eserlerin gerçeklik­ten uzaklaştığı
E
Hayalî unsurların gerçeğin tıpatıp aynısı ol­maktan çıkardığı
18 numaralı soru için açıklama 
Parçanın yazarı sanatta kurgu yapmadan gerçek hayattaki bir kişinin anlatılamayacağı, sanat ese­ rinin gerçeğin tıpatıp aynısı değil, onun yansıması olduğu üzerinde durmuştur. Bu düşünceyi en iyi ifade eden yargı A seçeneğinde verilmiştir.
Soru 19
19 - 20 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
Akdeniz, köpek balıklarının biyoçeşitliliği yönüyle
önemli bir bölgedir. Dünya deniz alanlarının %1’ini
oluşturmasına rağmen küresel köpek balığı fa­
unasının %6,5’luk kısmı Akdeniz’de yaşamakta­
dır. Ülkemiz kıyılarında yaşayan 36 köpek balığı
türünden 28’inin nesli tehdit altında olup "Kırmızı
Liste” içinde yer almaktadır. Bu türlerden biri de
Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki koyla­
ra üreme amacıyla gelen kum köpek balıklarıdır.
Bu bölge, türün dünyada en fazla bilinen iki üreme
alanından biridir. Yaklaşık 4 km’lik bir sahil şeridine
sahip olan bu koyun kıyılarından açık denize doğ­
ru gidildiğinde deniz hızla derinleşerek kıyının 5 m
açığında 15 m derinliğe erişmektedir. Koyun orta­
sı ise yaklaşık 60 metre derinliğe sahiptir. Koyun
aniden derinleşen yapısı ve kıyıdaki dik kayalıklar,
kum köpek balıklarının etrafta rahatça dolaşabil­
mesine ve korktukları zaman kaçabilmesine imkân
verir.
Bu parçada köpek balıkları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A
Ülkemiz sularında nesli tükenmekte olan türlerinin bulunduğuna
B
Gökova’nın kum köpek balıklarının üremesi için uygun olduğuna
C
Gökova'daki koyların kum köpek balıklarının yaşayışı için uygun derinliğe sahip olduğuna
D
Akdeniz’in alanına oranla köpek balığı çeşitlili­ğinin yüksek olduğuna
E
Gökova'nın, ülkemizin “Kırmızı Liste”de yer alan iki bölgesinden biri olduğuna
19 numaralı soru için açıklama 
Parçada geçen “28’inin nesli tehdit altında olup" ifadesinde A, “üreme amacıyla gelen” ve “türün dünyada en fazla bilinen iki üreme alanından bi­ ridir” ifadelerinde B, “Koyun aniden derinleşen yapısı ve kıyıdaki dik kayalıklar...” cümlesinde C, “%1 'İni oluşturmasına rağmen" ifadesinde D seçe­neklerine değinilmiştir. Ancak parçada E seçeneği­ne dair bir ifade yoktur.
Soru 20
19 - 20 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­
nıtlayınız.
Akdeniz, köpek balıklarının biyoçeşitliliği yönüyle
önemli bir bölgedir. Dünya deniz alanlarının %1’ini
oluşturmasına rağmen küresel köpek balığı fa­
unasının %6,5’luk kısmı Akdeniz’de yaşamakta­
dır. Ülkemiz kıyılarında yaşayan 36 köpek balığı
türünden 28’inin nesli tehdit altında olup "Kırmızı
Liste” içinde yer almaktadır. Bu türlerden biri de
Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki koyla­
ra üreme amacıyla gelen kum köpek balıklarıdır.
Bu bölge, türün dünyada en fazla bilinen iki üreme
alanından biridir. Yaklaşık 4 km’lik bir sahil şeridine
sahip olan bu koyun kıyılarından açık denize doğ­
ru gidildiğinde deniz hızla derinleşerek kıyının 5 m
açığında 15 m derinliğe erişmektedir. Koyun orta­
sı ise yaklaşık 60 metre derinliğe sahiptir. Koyun
aniden derinleşen yapısı ve kıyıdaki dik kayalıklar,
kum köpek balıklarının etrafta rahatça dolaşabil­
mesine ve korktukları zaman kaçabilmesine imkân
verir.
I.Düşsel bir anlatım hakimdir.
II. Benzetmelere yer verilmiştir.
III. Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
IV. Okura bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
V. Duyular arası aktarımdan yararlanılmıştır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak yukarıda­ ki numaralanmış yargılardan hangileri doğru­dur?
A
I ve II
B
I ve III
C
II ve V
D
III ve IV
E
IV ve V
20 numaralı soru için açıklama 
Parçanın anlatımında I, II ve V numaralı özellikler yoktur. Ancak parçada “%1’ini, %6,5’luk, 36, 28, 4 km'lik, 5 m, 15 m, 60 metre” gibi sayısal ifadeler kullanılmış ve okuyucuya Akdeniz’deki köpek balıklarıyla İlgili bilgi verilmiştir.
Soru 21
21 - 23 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­
nıtlayınız.
Sanayi Devrimi’nden önceki üretim tarzında iş bö­
lümü, özellikle de dikey iş bölümü fazla gelişmedi­
ğinden tarımsal hayatta olduğu gibi imalat sektö­
ründeki insanlar arasında hayattaki olguların nasıl
başladığını, nasıl bir süreç içinde geliştiğini aşama
aşama görmek, oluşumların bir süreç içinde orta­
ya çıktığını anlamak kolaydı. Sanayi Devrimi'nden
önceki imalat sürecinde ustalar, çıraklar, kalfalar;
örneğin ayakkabı yapmak için ne gibi bir bilgi ve
hünerin gerektiğini biliyorlardı. Ayrıca form ve tek­
nikte geleneğin oluşturduğu standartlaşma ile bir­
likte her usta için kendi üslubuna göre ayakkabı,
kılıç, mücevher kutusu, eyer, çadır yapma, işleme
özgürlüğü vardı. Bunlardaki özgürlük, işe karşı ya­
bancılaşmayı azaltıyordu. Yalnızca usta değil, kal­
fa veya çıraklar bile bir kundura tabanını keserken,
yüzünü dikerken kendine göre değişik bir tarzda
bıçak kullanabiliyor, küçük buluşlar yapabiliyordu.
Bu parçaya göre Sanayi Devrimi’nden önceki
üretim süreciyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A
Üretim yapan insanlar, hayattaki olguların orta­ya çıkışını ve gelişimini rahatça anlamaktadır.
B
Üretim esnasında sahip olunan özgürlük, yap­tıkları işe karşı yabancılaşmayı azaltmıştır.
C
İmalat sürecinde görev alanlar, imalatın gerek­tirdiği tüm niteliklere sahiptirler.
D
Her usta, ürününü kendi zevkini yansıtacak şe­kilde yapabilmektedir.
E
Usta, kalfa ve çırakların özgürlüğü çeşitli yeni­liklere ortam hazırlamıştır.
21 numaralı soru için açıklama 
Parçada geçen “hayattaki olguların nasıl başladı­ ğını... anlamak kolaydı.” İfadesine göre A, “Bun­ lardaki özgürlük, işe karşı yabancılaşmayı azal­ tıyordu.” cümlesine göre B, “her usta için kendi üslubuna göre... özgürlüğü vardı.” ifadesine göre D, “küçük buluşlar yapabiliyordu” ifadesine göre E seçeneklerinde verilenler doğrudur. Ancak parça­da C seçeneğine dair bir ifade yoktur.
Soru 22
21 - 23 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
Sanayi Devrimi’nden önceki üretim tarzında iş bö­
lümü, özellikle de dikey iş bölümü fazla gelişmedi­
ğinden tarımsal hayatta olduğu gibi imalat sektö­
ründeki insanlar arasında hayattaki olguların nasıl
başladığını, nasıl bir süreç içinde geliştiğini aşama
aşama görmek, oluşumların bir süreç içinde orta­
ya çıktığını anlamak kolaydı. Sanayi Devrimi'nden
önceki imalat sürecinde ustalar, çıraklar, kalfalar;
örneğin ayakkabı yapmak için ne gibi bir bilgi ve
hünerin gerektiğini biliyorlardı. Ayrıca form ve tek­
nikte geleneğin oluşturduğu standartlaşma ile bir­
likte her usta için kendi üslubuna göre ayakkabı,
kılıç, mücevher kutusu, eyer, çadır yapma, işleme
özgürlüğü vardı. Bunlardaki özgürlük, işe karşı ya­
bancılaşmayı azaltıyordu. Yalnızca usta değil, kal­
fa veya çıraklar bile bir kundura tabanını keserken,
yüzünü dikerken kendine göre değişik bir tarzda
bıçak kullanabiliyor, küçük buluşlar yapabiliyordu.
Bu parçaya göre Sanayi Devrimi’nin imalat
sektöründe engellediği nitelik aşağıdakilerden
hangisidir?
A
Form
B
Standartlaşma
C
Teknik
D
Özgünlük
E
İş bölümü
22 numaralı soru için açıklama 
22 Parçanın genelinde anlatılanlara göre Sanayi Dev­rimi imalat sektöründeki usta, çırak ve kalfaların üretim sürecinde kendi üsluplarına göre hareket etmelerini yani “özgün” olmalarını engellemiştir.
Soru 23
21 - 23 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
Sanayi Devrimi’nden önceki üretim tarzında iş bö­
lümü, özellikle de dikey iş bölümü fazla gelişmedi­
ğinden tarımsal hayatta olduğu gibi imalat sektö­
ründeki insanlar arasında hayattaki olguların nasıl
başladığını, nasıl bir süreç içinde geliştiğini aşama
aşama görmek, oluşumların bir süreç içinde orta­
ya çıktığını anlamak kolaydı. Sanayi Devrimi'nden
önceki imalat sürecinde ustalar, çıraklar, kalfalar;
örneğin ayakkabı yapmak için ne gibi bir bilgi ve
hünerin gerektiğini biliyorlardı. Ayrıca form ve tek­
nikte geleneğin oluşturduğu standartlaşma ile bir­
likte her usta için kendi üslubuna göre ayakkabı,
kılıç, mücevher kutusu, eyer, çadır yapma, işleme
özgürlüğü vardı. Bunlardaki özgürlük, işe karşı ya­
bancılaşmayı azaltıyordu. Yalnızca usta değil, kal­
fa veya çıraklar bile bir kundura tabanını keserken,
yüzünü dikerken kendine göre değişik bir tarzda
bıçak kullanabiliyor, küçük buluşlar yapabiliyordu.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisi­dir?
A
Sanayi Devrimi’nden önceki üretim süreci
B
Form ve teknikte geleneğin oluşturduğu standartlaşma
C
Üretim sürecinde gerekli olan yaratıcılık
D
Bilgi ve hünerin üretim sürecindeki etkileri
E
Günümüzdeki üretim sürecinde yaratıcılık olmaması
23 numaralı soru için açıklama 
Parçada tamamıyla Sanayi Devrimi’nden önce üretim sürecinde yaşananlar ele alınmıştır. Dolayısıyla parçanın konusu A seçeneğinde verilmiştir.
Soru 24
24 - 26 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
(I) Nasuh, özellikle geometri ve matematik alan­
larında önemli bir bilim adamıydı. (II) Uzunluk
ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu ko­
nuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir.
(III) Matematiğe ilişkin iki kitabı Cemâlü’l-Küttâb
ve Kemalü’l-Hisâb ile Umdetü’l-Hisâb'ı I. Selim
(Yavuz) Dönemi’nde yazmış ve padişaha ada­
mıştır. (İV) Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar
matematikçilerin el kitabı olarak kullanılmıştır.
(V) Nasuh bir tarihçi olarak da önemli yapıtlar ver­
miştir. (VI) Mecmaü’l-Tevârih adıyla Taberi Tarihini
Türkçe'ye çevirmiştir. (VII) Ayrıca Tarih-i Sultan
Bayezid ve Sultan Selim ile Tarih-i Sultan Selim
adlı iki kitabında bu padişahlar dönemindeki olay­
ları anlatmıştır. (VIII) Süleymannâme adlı kitabının
üç ayrı nüshasında 1520 - 1537, 1543 - 1551 ve
1542 - 1543 arasında geçen olayları ele almıştır.
(IX) Kanuni'nin 1534 Irak Seferi'ni Beyan-ı Me-
nazll-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han'da,
1538 Karaboğdan Seferi’ni de Fetihnâme-i Ka-
raboğdan'da konu etmiştir. (X) Bunların yanı sıra
Nasuh, Kanuni’nin Fransa Kralı I. François’ya
destek için Barbaros Hayrettin Paşa komutasında
gönderdiği donanmaya katıldı, yol boyunca do­
nanmanın uğradığı limanları resmetmiştir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istendiğinde
ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle başlar?
A
II.
B
III.
C
IV.
D
V.
E
VI.
24 numaralı soru için açıklama 
Parçadaki I, II, III ve IV numaralı cümlelerde Na- suh’un geometri ve matematik alanındaki eserle­ rinden söz edilmiştir. Ancak V numaralı cümleden itibaren tarih türündeki eserlerinden söz edilmeye başlanmıştır. Bu nedenle ikinci paragraf V numa­ ralı cümleyle başlamalıdır.
Soru 25
24 - 26 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
(I) Nasuh, özellikle geometri ve matematik alan­
larında önemli bir bilim adamıydı. (II) Uzunluk
ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu ko­
nuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir.
(III) Matematiğe ilişkin iki kitabı Cemâlü’l-Küttâb
ve Kemalü’l-Hisâb ile Umdetü’l-Hisâb'ı I. Selim
(Yavuz) Dönemi’nde yazmış ve padişaha ada­
mıştır. (İV) Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar
matematikçilerin el kitabı olarak kullanılmıştır.
(V) Nasuh bir tarihçi olarak da önemli yapıtlar ver­
miştir. (VI) Mecmaü’l-Tevârih adıyla Taberi Tarihini
Türkçe'ye çevirmiştir. (VII) Ayrıca Tarih-i Sultan
Bayezid ve Sultan Selim ile Tarih-i Sultan Selim
adlı iki kitabında bu padişahlar dönemindeki olay­
ları anlatmıştır. (VIII) Süleymannâme adlı kitabının
üç ayrı nüshasında 1520 - 1537, 1543 - 1551 ve
1542 - 1543 arasında geçen olayları ele almıştır.
(IX) Kanuni'nin 1534 Irak Seferi'ni Beyan-ı Me-
nazll-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han'da,
1538 Karaboğdan Seferi’ni de Fetihnâme-i Ka-
raboğdan'da konu etmiştir. (X) Bunların yanı sıra
Nasuh, Kanuni’nin Fransa Kralı I. François’ya
destek için Barbaros Hayrettin Paşa komutasında
gönderdiği donanmaya katıldı, yol boyunca do­
nanmanın uğradığı limanları resmetmiştir.
Bu parçadan;
I. Nasuh'un geometri ve matematik dışında da
eserler verdiği,
II. seferleri konu edinen birden fazla eseri olduğu,
III. matematik ve geometri alanındaki eserlerinde
daha güçlü bir üslup olduğu yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A
Yalnız I
B
I ve II
C
Yalnız II
D
II ve III
E
Yalnız III
25 numaralı soru için açıklama 
Parçada geçen “Nasuh bir tarihçi olarak da önem­ li yapıtlar vermiştir.” cümlesinde I, parçadaki VIII ve IX numaralı cümlelerde seferleri konu edinen birden fazla eserden söz edildiği için II numaralı yargılara ulaşılabilir. Ancak parçada III numaralı yargıya dair bir ifade yoktur.
Soru 26
24 - 26 soruları aşağıdaki parçaya göre ya­nıtlayınız.
(I) Nasuh, özellikle geometri ve matematik alan­
larında önemli bir bilim adamıydı. (II) Uzunluk
ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu ko­
nuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir.
(III) Matematiğe ilişkin iki kitabı Cemâlü’l-Küttâb
ve Kemalü’l-Hisâb ile Umdetü’l-Hisâb'ı I. Selim
(Yavuz) Dönemi’nde yazmış ve padişaha ada­
mıştır. (İV) Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar
matematikçilerin el kitabı olarak kullanılmıştır.
(V) Nasuh bir tarihçi olarak da önemli yapıtlar ver­
miştir. (VI) Mecmaü’l-Tevârih adıyla Taberi Tarihini
Türkçe'ye çevirmiştir. (VII) Ayrıca Tarih-i Sultan
Bayezid ve Sultan Selim ile Tarih-i Sultan Selim
adlı iki kitabında bu padişahlar dönemindeki olay­
ları anlatmıştır. (VIII) Süleymannâme adlı kitabının
üç ayrı nüshasında 1520 - 1537, 1543 - 1551 ve
1542 - 1543 arasında geçen olayları ele almıştır.
(IX) Kanuni'nin 1534 Irak Seferi'ni Beyan-ı Me-
nazll-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han'da,
1538 Karaboğdan Seferi’ni de Fetihnâme-i Ka-
raboğdan'da konu etmiştir. (X) Bunların yanı sıra
Nasuh, Kanuni’nin Fransa Kralı I. François’ya
destek için Barbaros Hayrettin Paşa komutasında
gönderdiği donanmaya katıldı, yol boyunca do­
nanmanın uğradığı limanları resmetmiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi­sinde amaç anlamı vardır?
A
VI.
B
VII.
C
VIII.
D
IX.
E
X.
26 numaralı soru için açıklama 
Parçadaki VI, VII, VIII ve IX numaralı cümlelerde amaç anlamı yoktur. Ancak X numaralı cümlede geçen “I. François’ya destek için” ifadesi amaç an­ lamı taşımaktadır.
Soru 27
27 - 30 soruları aşağıdaki parçaya göre bir­birinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir üniversitede görev yapan Leyla, Mehmet, Fa­
tih, Levent, Serap, Funda, Adem, Mustafa, Ahmet
adlı asistanlardan her biri İngilizce, Fransızca, Al­
manca dilleriden sadece birini konuşmaktadır.
Mehmet ve Levent'in konuştuğu diller farklıdır.
Funda’nın konuştuğu dil Adem ile aynı, Ahmet ile farklıdır.
Fatih, Serap ve Mustafa aynı dili konuşmakta­dır.
Leyla Almanca konuşabilmektedir.
Her bir dil üçer kişi tarafından konuşulmakta­dır.
Serap’ın İngilizce konuşabildiği biliniyorsa
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A
Funda Almanca konuşamaz.
B
Serap ve Ahmet Fransızca konuşabilir.
C
Levent Fransızca konuşabilir.
D
Mehmet Almanca konuşabilir.
E
Ahmet Fransızca konuşabilir.
Soru 28
27 - 30 soruları aşağıdaki parçaya göre bir­birinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir üniversitede görev yapan Leyla, Mehmet, Fa­
tih, Levent, Serap, Funda, Adem, Mustafa, Ahmet
adlı asistanlardan her biri İngilizce, Fransızca, Al­
manca dilleriden sadece birini konuşmaktadır.
Mehmet ve Levent'in konuştuğu diller farklıdır.
Funda’nın konuştuğu dil Adem ile aynı, Ahmet ile farklıdır.
Fatih, Serap ve Mustafa aynı dili konuşmakta­dır.
Leyla Almanca konuşabilmektedir.
Her bir dil üçer kişi tarafından konuşulmakta­dır.
Mustafa’nın Fransızca konuşabildiği biliniyor­sa aşağıdaki seçeneklerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A
Ahmet İngilizce konuşabilir.
B
Leyla ile Funda aynı dili konuşamaz.
C
Funda ile Mehmet farklı dili konuşabilir.
D
Adem ile Levent Aynı dili konuşabilir.
E
Serap ile Adem farklı diller konuşabilir.
Soru 29
27 - 30 soruları aşağıdaki parçaya göre bir­birinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir üniversitede görev yapan Leyla, Mehmet, Fa­
tih, Levent, Serap, Funda, Adem, Mustafa, Ahmet
adlı asistanlardan her biri İngilizce, Fransızca, Al­
manca dilleriden sadece birini konuşmaktadır.
Mehmet ve Levent'in konuştuğu diller farklıdır.
Funda’nın konuştuğu dil Adem ile aynı, Ahmet ile farklıdır.
Fatih, Serap ve Mustafa aynı dili konuşmakta­dır.
Leyla Almanca konuşabilmektedir.
Her bir dil üçer kişi tarafından konuşulmakta­dır.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
A
Adem ile Levent Fransızca konuşabilir.
B
Leyla ile Mehmet aynı dili konuşabilir.
C
Adem’in konuştuğu dil Almancadır.
D
Mehmet ile Funda aynı dili konuşabilir.
E
Funda İngilizce konuşmaktadır.
Soru 30
27 - 30 soruları aşağıdaki parçaya göre bir­birinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir üniversitede görev yapan Leyla, Mehmet, Fa­
tih, Levent, Serap, Funda, Adem, Mustafa, Ahmet
adlı asistanlardan her biri İngilizce, Fransızca, Al­
manca dilleriden sadece birini konuşmaktadır.
Mehmet ve Levent'in konuştuğu diller farklıdır.
Funda’nın konuştuğu dil Adem ile aynı, Ahmet ile farklıdır.
Fatih, Serap ve Mustafa aynı dili konuşmakta­dır.
Leyla Almanca konuşabilmektedir.
Her bir dil üçer kişi tarafından konuşulmakta­dır.
Aşağıdakilerden hangisinin konuşabildiği ya­bancı dil kesin olarak bililnmektedir?
A
Ahmet
B
Adem
C
Funda
D
Levent
E
Mehmet
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
30 tamamladınız.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
1112131415
1617181920
2122232425
2627282930
Son
Geri dön

Benzer Testler

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir.